at best

  1. en iyi fiyattan
  2. (a) en uygun koşullar altında (bile), nihayet, olsa olsa, taş çatlasa.
    At best we can do only half
    as much as last year: Olsa olsa (taş çatlasa) geçen seneninkinin yarısı kadar ancak yapabiliriz. (b) bütün yeteneği/gücü/bilgisi ile.
    At his best he is unsurpassed: Bütün gücü ile gayret etse onu kimse geçemez. (c) en âlâ, en mükemmel.
    cabinetmaking at its best. (d) en iyimser görüşle/anlayışla/yorumla bile.
    It was a sad effort at best.
en yüksek fiyata satmak Verb
hisse senetleri ya da emtiaları mümkün olan en iyi fiyata satması için borsa simsarına verilen talimat
en iyisine sat
eğer satın alıyorsa en düşük fiyatı elde etmelidir
eğer simsar satıyorsa en yüksek fiyatı bulmalıdır
taş çatlasa ondan önce oraya varamam
kıvamında
formunda, en iyi durumunda.
I am never at my best in the early morning.
en uygun fiyata
uygun fiyata
en iyi fiyata
formunda olmak Verb
büyük kârla satmak Verb