Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
bear with
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
sabretmek, sabırlı olmak, sabırla karşılamak/tahammül etmek, mazur görmek.
You must bear with his
bad temper, he has recently been ill: Huysuzluğunu mazur görmelisin, hastalıktan yeni iyileşti.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
bear with equanimity
ağırbaşlılıkla tahammül etmek
Verb
bear with sb
birine tahammül etmek
Verb
bear with sb
dayanmak
Verb
bear with someone
biri birşey yaparken beklemek
Verb
bear with someone
birini beklemek
Verb
bear with something
birşeyi yapmayı sürdürmek
Verb
bear with something
birşeye dayanmak
Verb
bear with something
birşeye karşı sabırlı olmak
Verb
bear with something
birşeyi sürdürmek
Verb
bear with something
birşeye devam etmek
Verb
bear with something
birşeye sabır göstermek
Verb
bear with the land
(gemi) karaya doğru gitmek
Verb
bear with the land
karaya doğru yol almak
Verb
like a bear with a sore head
çok huysuz, aksi, öfkeli, herkesi haşlayan, yanına yaklaşılmayan.
Don't talk to Bill this morning,
he's like a bear with sore head.
bear comparison with sth
karşılaştırılabilmek
Verb
bear no comparison with
mukayese kabul etmemek
Verb
bear one's self with dignity in difficult circumstances
zor durumlarda saygınlığını yitirmemek
Verb
bear one's self with dignity in difficult circumstances
haline vakur bir şekilde katlanmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.