blowout

  1. Noun (oto lâstiği) patlama.
  2. Noun (buhar, hava vb.) boşalma.
  3. Noun, Electronics sigorta atması: fazla akım geçince sigorta telinin ergimesi.
  4. Noun (petrol, gaz vb.) (kontrol dışı) fışkırma.
  5. Noun, Aviation (bkz: flameout ).
  6. Noun eğlenti, cümbüş.
  7. Noun sön(dür)me: yakıt gelmemesi yüzünden jet motorunun durması.
(a) sön(dür)mek.
The candles blew out at once. (b) (fırtına vb.) dinmek, hafiflemek.
The storm
has blown itself out. (c) (petrol veya gaz kuyusu) kontrol edilemeyecek şekilde petrol/gaz kaçırmak, (d) (izabe fırınını boşaltıp temizleyerek) faaliyetine son vermek, (e) şişirmek.
to blow out one's cheeks: avurtlarını şişirmek, (f) boşaltmak, çıkarmak.
to blow the air out (from gas pipes, etc.): (gaz borularının vb.) havasını boşaltmak/çıkarmak.
to blow out a boiler: kazanın suyunu boşaltmak. (g) (rüzgârla) uçmak, uçup gitmek.
My paper blew out of the window.