brain

  1. beyin, dimağ.
    brain cell: beyin gözesi/hücresi.
    brain-death
    tıp beyin korteksinin
    ölmesi.
    calves' brain: dana beyni.
  2. brains ile ayni anlama gelir. akıl, us, zekâ. He has (= he's got) brains: Çok kafalıdır/akıllıdır.
    a man of brains: akıllı/kafalı adam.
  3. kafa, zihin, kavrayış.
    cudgel/rack one's brains: kafa patlatmak, kafa yormak.
    to turn someone's
    brain: başını döndürmek (ne oldum delisi etmek).
    His brain reeled: Başı döndü.
  4. beynini patlatmak.
  5. kafasına vurmak.
beyin tümörü Noun, Medicine
beyin uru Noun, Medicine
(a) güneşte beyni pişmek, uzun süre güneş altında kalmak, (b) esrar başına vurmak, sarhoş olmak.
He
can't make a coherent sentence anymore, he's got his brain fried.
zihin ürünü
kafa yormak/patlatmak, bir şeyi hatırlamaya çalışmak.
beyininıpatlatmak Verb
beyinini kullanmak Verb
çalışan kafa
beyne kan hücumu
elektronik beyin
aklından çıkarmamak, aklına takılmak.
sürekli bir şeyi düşünmek zorunda olmak Verb
tahtası eksik olmak Verb
hep (bir şey) düşünmek, (bir şeyi) aklından çıkaramamak, aklı hep bir şeyde olmak, aklını (bir şeye)
takmak.
Lately I seem to have food on the brain: Son zamanlarda aklım hep yemekte.
He's got that on the brain: Onu aklından çıkaramıyor/aklı hep onda.
He's got politics on the brain: Aklı hep politikada.
beyin sulanması. Noun
akılsız
beyinde su toplanması, idrosefali.
beyinde su toplanması. Noun
beyin anomalisi Noun, Medicine
beyin anevrizması Noun, Medicine
serebral anevrizma Noun, Medicine
elektronik bilgisayar
zihin kapasitesi
beyin hücresi Noun, Medicine
beyin kimyası Noun, Medicine
fikrî eser, buluş, icat, kafa mahsulü, şahsî fikir. Noun
kaçıklık
beyin hasarı
beyin göçü: doktor, mühendis vb. meslek sahiplerinin üstün olanaklar sağlayan ülkelere/kurumlara gitmesi. Noun
beyin göçü Noun, Education-Training
zihin/kafa yorgunluğu. Noun
beyin humması. Noun
beyin-omurilik sıvısı Noun, Anatomy
serebrospinal sıvı Noun, Anatomy
nörolenf (esk.) Noun, Anatomy
yabancı bilim adamlarının ülkeye göç etmesinden ötürü ülkenin profesyonel ve nitelikli işgücünün artması
beyin kanaması Noun, Medicine
beyin lezyonu Noun, Medicine
kafa gücü
beyin gücü
beyin gücü beyin hasarı
beyin sapı Noun, Anatomy
(US) ani ve şiddetli gelen cinnet krizi
yaratıcı fikirlerin ortaya çıkması amacıyla yapılan toplantı
beyin cerrahı
beyin cerrahisi
beyin ameliyatı
beyin travması Noun, Medicine
danışmanlar/uzmanlar kurulu: çeşitli alanlarda yetkili uzmanlardan kurulan ve siyasal, stratejik konularda
gayrıresmî danışmanlık yapan kurul.
Noun
(gayrı resmî) uzman/danışman. Noun
beyin yıkama
beyin yıkama

brain waves: beyin dalgaları: beyinde oluşan elektriksel gerilim veya empülsler. electroencephalograph. Noun
esin, ilham, doğaç: birdenbire doğan parlak fikir. Noun
kafa işi
zihin işi