intend

English-Turkish Translation

  1. Verb niyetlenmek, niyet etmek, niyetinde olmak.
    I intend to go. What do you intend to do/intend doing today?
  2. Verb tasarlamak, zihinde kurmak/planlamak.
    Does he intend marriage or is he flirting with her?
  3. Verb (belirli bir gayeye vb.) tahsis etmek/ayırmak.
    A fund intended for emergency use only.
    a dress
    intended for summer: yazlık elbise.
  4. Verb kasdetmek, meram etmek, maksadı/meramı/niyeti … olmak, … demek istemek.
    I intended no harm: maksadım
    kötülük yapmak değildi.
    He apologized and said he had intended no insult.
    What do you intend by this word? Bununla ne demek istiyorsun?
    That remark was intended to you: O söz sana idi/Seni kastederek o sözü söyledi.
    That gift was intended for you: O hediye senin içindi.
  5. Verb (söz/ifade vb.) anlamında olmak, anlamına gelmek, anlamını taşımak, ifade etmek.
    a gesture intending
    dismissal: çık git anlamına gelen bir el hareketi.
    It was intended as a joke: O söz gûya şaka idi/şaka olsun diye söylenmişti.
  6. Verb yöneltmek, tevcih etmek, hedef/gaye edinmek.
    to intend one's course.
  7. Verb yola çıkmak/koyulmak, hareket etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

intend one's business
kendi işini düşünmek Verb
intend one's own advantage
kendi çıkarını düşünmek Verb
intend to make one's son a barrister
oğlunu avukat yapmak istemek Verb
intend an action
bir şey kastetmek Verb
intend an action
bir eylemde bulunma niyetinde olmak Verb
intend doing something
birşey yapmayı hedeflemek Verb
intend doing something
birşey yapmayı istemek Verb
intend doing something
birşey yapmayı tasarlamak Verb
intend doing something
birşey yapmayı amaçlamak Verb
intend doing something
birşey yapmaya niyet etmek Verb
intend doing something
birşey yapmaya niyetlenmek Verb
intend doing something
birşey yapmayı planlamak Verb
intend for the medical profession
tıp mesleğine girmeyi düşünmek Verb
intend marriage
ciddi evlenmeyi düşünmek Verb
intend no harm
kasıt stıı olmamak Verb
intend no harm
kötülük kasti olmamak Verb
intend no harm
kötü niyeti olmamak Verb
intend someone to do something
birinin birşey yapmasını amaçlamak Verb
intend someone to do something
birinin birşeyi yapmasını amaçlamak Verb
intend someone to do something
birinin birşeyi yapmasına niyetlenmek Verb
intend someone to do something
birinin birşeyi yapmasını hedeflemek Verb
intend someone to do something
birinin birşeyi yapmasını istemek Verb
intend someone to do something
birinin birşeyi yapmasını tasarlamak Verb
intend to do something
birşey yapmaya niyetlenmek Verb
intend to do something
birşey yapmayı planlamak Verb
intend to do something
birşey yapmaya niyet etmek Verb
intend to do something
birşey yapmayı amaçlamak Verb
intend to do something
birşey yapmayı istemek Verb
intend to do something
birşey yapmayı tasarlamak Verb
intend to do something
birşey yapmayı hedeflemek Verb
intend to purchase
satın alma niyetinde olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database