parasını dikkatle sarfetmek
Verb
parasını dikkatle sarf etmek
Verb
başınin çaresine bakmak
Verb
(a) dikkat/ihtimam/ilgi göstermek, mukayyet olmak.
to take care of an invalid. You should take more care of youself.
take good care of something: bir şeye büyük dikkat/ihtimam göstermek. (b) icabına/çaresine bakmak, gerekeni yapmak.
I'll take care of paying the bill.
That matter will take care of itself: O iş kendi kendine düzelir (İşi oluruna/kendi haline bırak).
(a) bakmak, göz kulak olmak, ihtimam göstermek, (b) rüşvet alarak halletmek, (c)
argo öldürmek, haklamak, hakkından gelmek.
menkul değerlerin yönetimi
doktor bakımında olmak
Verb
birinin vesayeti altında olmak
Verb
bir fonu kayyumların bakımına bırakmak
Verb
birini bir kimsenin bakımına terk etmek
Verb
birini birinin ihtimamına tevdi etmek
Verb
bir şeyin bakımını birine havale etmek
Verb
bir binanın bakımını üstlenmiş olmak
Verb
binanın bakımını üstlenmek
Verb
birinin sorumluluğunu taşımak
Verb
birinin bakımını üstlenmiş olmak
Verb
birini bir vasinin vesayeti altına koymak
Verb
birini vesayet altına almak
Verb
bir nezaretçinin nezareti altına koymak
Verb
binanın bakımını üstlenmek
Verb
kendi çıkarına bakmak
Verb
rüşvet alarak halletmek
Verb
Küçük israflardan kaçınılırsa büyük tutum sağlanır.
bir şeye iyi bakım sağlamak
Verb
genel özen gösterme görevi
derin kaygı çizgileri
Noun
derin kaygı çizgileri
Noun
Sağlık, eğitim, kültürel hizmetler ve diğer sosyal hizmetleri sağlayan kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi
(Sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 84.12)
Noun, Trades-Professions
bakımsız durumda olmak
Verb
birinin görevini yaparken dikkat ve becerisini göstermek
Verb
görevini yaparken dikkat ve beceri göstermek
Verb