(a) (ödül, derece vb.) kazanmak, (b) başarmak, kolayca ve başarı ile sürdürmek. carry it off well:
becermek, hakkından/üstesinden gelmek. (c) (birisinin) ölümüne sebep olmak, öldürmek, alıp götürmek. Pneumonia carried him off. (d) kaçırmak, kapıp götürmek. (e) carry off one's feet = knock off one's feet: şaşkına çevirmek, afallatmak, ne yapacağını şaşırtmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition