sebep-sonuç ilişkisi
Noun
neden-sonuç ilişkisi
Noun
sebepsiz yere karısını terk etmek
Verb
(bir kimsenin) inancı uğruna savaş vermek
Verb
gayesi uğruna savaşmak
Verb
davasına bakmak için bir avukat tutmak
Verb
karınca kararınca yardım etmek
Verb
kendi davasını kendi savunmak
Verb
ceza hukukunda kışkırtmak için yeterli neden
hâkimin veya jüri üyesinin tarafsızlığına engel olabilecek bir nedenden reddi
ticarete konu olan mal ve senetler hakkında açılan dava
bir davadan vazgeçmek
Verb
bir davayı karara bağlamak
Verb
haksız yere işten çıkarma
ilk nedenden sonra ortaya çıkıp sonuç üzerine etkili olan neden
birinin davasını benimsemek
Verb
Akitten veya hukuk kaidelerinden doğmayıp, adalet ve eşitlik kaidelerine dayanan dava
Noun, Law
ilk neden: Aristo felsefesinde müsebbibi evvel.
Noun
belirli bir sonucu doğuran en son neden
sonuç ile doğrudan doğruya nedensellik ilişkisi olan neden
madde itibariyle selahiyet
kaybedilmiş/ümitsiz dava, başarı olanağı bulunmayan girişim/atılım.
Noun
başarılı olması imkansız iş, durum veya kişi
Noun
açık denizlerde vukua gelen ve bir ticaret aktinden doğan dava sebebi
dava sebebi gösterme emri
muhtemel sebep, aleyhte delil.
bir sonuca neden olan ilk neden
inandırıcı sağlam nedenler
birini sebepsiz işinden çıkarma
ikinci derecede önemli olan şey
ikinci derecede önemli şey
seri muhakeme usulüyle bakılan dava
haklı (hukukî) sebep göstermek.
bir davayı desteklemek
Verb
davaya celp etmek (mübaşirin adliye koridorunda davayı seslenmesi
hikmet
Noun, Religion-Faith
bir davayı desteklemek
Verb
bir zarara sebep olmak, sakıncalı bir duruma meydan vermek
Verb
savaş psikozu yaratmak
Verb
(Br) mahkeme kararı defterleri
Noun
önemli dava, meşhur olan anlaşmazlık/ihtilâf.
Noun
hasar meydana getirmek
Verb
birine zahmet vermek
Verb
kendini bir davaya adamış hukukçu
Noun, Law
(Br) dava günlerini gösteren liste
bizatihi dava hakkı veren neden ya da olay
birini telaşa vermek
Verb
...'in önde gelen nedenlerinden biri
Noun
korkmak için haklı neden bulmak
Verb
şikâyete neden olmak
Verb
şikâyete hakkı olmak
Verb
kuşkulanmak için haklı neden
... ile işbirliği yapmak
Verb
hükümden düşen bir hakkı ihya etmek
Verb