yanıldığını/haksız olduğunu kabul ve itiraf zorunda kalmak, mahcup/rezil olmak, tükürdüğünü yalamak.
balıkçı karga
(Corvus ossifragus): ABD'nin Atlantik kıyılarında balıkla beslenen bir tür karga.
Noun
alaca karga
(Corvus corone cornix).
alaca karga
(Corvus corone cornix).
zenci (genellikle hakaret için kullanılır).
Jim Crow car: yalnız zencilere mahsus vagon/otobüs vb..
ırk ayırımı: özellikle siyah ırk ayırımı.
yağmur kuşu: çiftçilerin yağmur yağacağını haber verdiğine inandıkları birkaç çeşit kuş
Noun
Karga ile Tilki
Proper Name, Language-Literature
bir galibiyetten sonra (mağluba karşı) aşırı sevinç göstermek
Verb
bir galibiyetten sonra (yenilene karşı) aşırı sevinç göstermek.
çanaklık: direğin tepesindeki gözetleme yeri.
Noun, Maritime Traffic
kıyı gözetleme istasyonu, gözetleme yuvası.
Noun
crow's-feet: göz kenarındaki kırışıklıklar.
Noun
kuşayağı halat: hafif hava taşıtlarının idaresi için kullanılan büyük bir halata bağlı kısa halatlardan oluşan düzen.
Noun, Aviation
çanaklık
Maritime Traffic
çanaklık: direğin tepesindeki gözetleme yeri.
Noun, Maritime Traffic
kıyı gözetleme istasyonu, gözetleme yuvası.
Noun
kuş uçuşu, dümdüz/dosdoğru/kestirme yoldan.
biriyle paylaşılacak kozu olmak
Verb
birisiyle paylaşacak kozu olmak
Verb
birisiyle paylaşacak kozu/görülecek hesabı olmak.
yalnız zencilere özel taşıma aracı