yeniden kendi konusuna dönmek
Verb
yeniden eski gücünü kazanmak
Verb
rolünü bir daha tekrarlamak
Verb
kendi evini yeniden görmek
Verb
ara sıra, zaman zaman.
Every now and again I remember good old days of my youth.
tekrar, yeniden, yeni baştan, bir kere daha.
I had to write the letter all over again: Mektubu
yeni baştan yazmak zorunda kaldım.
yeniden buluşmak için bir gün saptamak
Verb
yeniden buluşmak için gün saptamak
Verb
iki misli/katı.
She earns as much again as I do: O, benim kazandığımın iki katını kazanıyor.
as large again: iki misli büyük.
He is as old again as Mary is: O, Mary'den iki misli yaşlıdır.
bir o kadar daha, iki misli.
yeniden greve gitmek
Verb
yeniden sağlığını kazanmış olmak
Verb
(piyasa) yeniden canlanmak
Verb
(otel) yeniden işletilmekte olmak
Verb
bir kanunu yeniden yürürlüğe koymak
Verb
paraları yeniden basmak
Verb
(a) dönmek, tekrar gelmek, (b)
argo (söyleneni) tekrarlamak, bir daha söylemek.
come again? Efendim? Ne dedin(iz)?
(tiyatro) yeniden sahneye konmak
Verb
yeniden söz konusu edilmek
Verb
sofrada et yemeğinden ikinci defa almak (bir şeyin bolluğunu ifade eder).
tekrarlamak, yeni baştan yapmak.
Bir daha yapayım deme! Tekerrür etmesin!
Do you happen to have a pen? Yanınızda kalem var mı?
Do you happen to know? Acaba biliyor musun(uz)?
How does it happen that … : Nasıl oluyor da …
If anything happened to me, my wife would have enough money: Bana bir hal olursa (ölürsem) eşime yetecek kadar para var.
I happen to know that he is not rich: Onun zengin olmadığını biliyorum (tesadüfen öğrendim).
If he does happen to see her … : Farzı muhal onu görecek olursa …
It so happened that: Öyle oldu ki/tesadüfen.
These things happen: Olur böyle şeyler!
bir hizmetçiyi yeniden işe almak
Verb
arasıra, arada bir, zaman zaman.
yeniden çalışmaya girişmek
Verb
yeniden formunu bulmak
Verb
yardım gerekmeden bir işi başarmak
Verb
işbaşına geri dönmek
Verb
(iş hayatı) yeniden belini doğrultmak
Verb
(hastalıktan) ayağa kalktı
istenilmeyen bir şeyi tekrar yapmak gerektiğinde söylenir
ağızda sakız gibi çiğnemek
Verb
konuya yeniden eğilmek
Verb
bir konuya yeniden eğilmek
Verb
buraya bir daha ayak basma sakın
bir (kere) daha, tekrar.
Let's do it over again.
ambalajını değiştirmek
Verb
(çek) yeniden ibraz etmek
Verb
bir sahne oyununu yeniden sahneye koymak
Verb
bir firmayı yeniden yoluna koymak
Verb
yeniden bir konuyu ele almak
Verb
birinin mali bakımdan belini doğrultmak
Verb
tutup kaldırmak, diriltmek, canlandırmak.
bütçeyi yeniden doğrultmak
Verb
(a) yine yutturdular! (b) yağma yok!
yeniden baştan başlamak
Verb
yeni baştan başlamak
Verb
kafası yerine gelmek
Verb
(fiyat) yeniden fırlamak
Verb
tekrar tekrar, biteviye, mükerreren, defaatle.
They went over the same argument again and again:
aynı itirazları tekrar tekrar ileri sürdüler.
(every) now and again = ever and again: ara sıra, zaman zaman.
tekrar tekrar, defalarca.
tekrar tekrar, defalarca.
okul ne zaman açılmak lıyor ?
bir kere daha yazmak
Verb
tekrar tekrar, biteviye, mükerreren, defaatle.
They went over the same argument again and again:
aynı itirazları tekrar tekrar ileri sürdüler.
(every) now and again = ever and again: ara sıra, zaman zaman.
Bir daha olmasın.
Sentence
O günler yine geldi çattı.
Ne zamandır görüşmemiştik.