first hand

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

at first hand

dolaysız, aracısız, doğrudan doğruya.

at first hand

(a) doğrudan doğruya, aracısız, asıl yerinden/kaynağından.
I learnt it at first hand from my neighbor.

(b) bizzat.
I found out at first hand by seeing it with my own eyes.
(at) second hand: ikinci elden, elden düşme.

buy first hand

toptancısından satın almak Verb

firsthand

aracısız, dolaysız, vasıtasız, ana kaynaktan, doğrudan doğruya.
firsthand = first-hand information.

He got the information firsthand = first-hand.

have a piece of news at first hand

haberi ilk kaynağından almak Verb

have a piece of news first hand

kaynağından duyduğu haberleri olmak Verb

learn something at first hand

bir şeyi kaynağından öğrenmek Verb

purchase at first hand

ilk elden satın almak Verb

purchase first hand

birinci elden satın almak Verb

purchase first hand

birinci elden (yeni olarak) satın almak Verb

first hand information

kaynağından elde edilen bilgi

first-hand

aracısız, dolaysız, vasıtasız, ana kaynaktan, doğrudan doğruya.
firsthand = first-hand information.

He got the information firsthand = first-hand.

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish