lamel (mikroskopta numunenin altına sıkıştırıldığı küçük cam)
Noun, Testing
bardağını ağzına kadar doldurmak
Verb
Diğer camların imalatı ve işlenmesi (teknik amaçlı cam eşyalar dahil) (NACE kodu: 23.19)
Noun, Trades-Professions
Düz cam imalatı (NACE kodu: 23.11)
Noun, Trades-Professions
Cam ve cam ürünleri imalatı (NACE kodu: 23.1)
Noun, Trades-Professions
Cam elyafı imalatı (NACE kodu: 23.14)
Noun, Trades-Professions
Çukur cam imalatı (NACE kodu: 23.13)
Noun, Trades-Professions
birinin şerefine kadeh kaldırmak
Verb
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda hırdavat, boya ve cam perakende ticareti (NACE kodu: 47.52)
Noun, Trades-Professions
Düz camın şekillendirilmesi ve işlenmesi (NACE kodu: 23.12)
Noun, Trades-Professions
mimari cam
Noun, Glass Industry
sanatkârane işlenmiş renkli cam.
Noun
bu camdan yapılmış eşya (bardak, lamba, vazo vb.).
Noun
çan şeklinde kavanoz.
Noun
cam üflemek
Verb, Glass Industry
büyüteç, pertavsız: güneş ışıklarını bir noktaya toplayıp o noktayı tutuşturan cam.
Noun
şampanya kadehi
Food-Kitchen
endam aynası: yatay bir eksen etrafında dönebilen büyük ayna.
Noun
lâmel: mikroskopta incelenen örneğin üzerine konulan ince cam.
Noun
bir yüzeyi korumak için üzerine kaplanan ince cam tabakası.
Noun
kırılım imleci küçük olan optik cam.
Noun
eski usul üflenerek yapılan cam.
Noun
Seramik-Cam Bölümü
Noun, Education-Training
bir pencere camındaki çatlak
en iyi cins cam: Pb, K, Na ve Si içeren ve mercek yapmakta kullanılan kırılım imleci yüksek bir cam.
düz cam: ergimiş kalay üzerine ergimiş cam hamuru dökerek yapılan düzgün yüzeyli cam.
Noun
el büyüteci, pertavsız.
Noun
kurşunlu cam, bileşiminde kurşun oksit bulunan cam.
Noun
ölçü kabı/bardağı, dereceli bardak.
beyaz/süt renginde bardak.
opaline ile ayni anlama gelir.
Noun
optik cam: mercek vb. yapmakta kullanılan yüksek kaliteli, homojen, renksiz cam.
parfe bardağı: bu tatlının içine konulduğu ince, uzun, sapı kısa bardak.
(pencereler arasındaki duvara konan) boy aynası.
Noun
plate ile ayni anlama gelir. kalın pencere/ayna camı.
kalıp camı, kalıpla şekil verilmiş cam.
tek camlı gözlük, monokl.
küçültücü mercek/ayna.
Noun
cam levha. 17
sheet iron: (demir/çelik) saç, teneke.
çay bardağı
Noun, Food-Kitchen
ayna otu.
(Specularia speculum-veneris).
Noun
saat camı
(watch crystal ile ayni anlama gelir.
).
Noun
Sodyum silikat, cam suyu 2Na
2O.SiO
2. Boya, basım, kâğıt ve yanmaz kumaş yapımı
vb. işlerinde kullanılır katı veya sıvı madde.
(filizlenen bitkiler için) su kabı.
Noun
(kazanlarda) seviye göstergeci.
Noun
su altı göstergesi: ucu camlı uzun bir boru olup su altındaki cisimleri görmek için kullanılır.
Noun
sucamı sodyum/potasyum tetrasilikat.
waterglass şeklinde de yazılır.
Noun, Chemistry
şarap kadehi
Food-Kitchen
cam ve porselen eşya dükkânı
cam kumbarası
Noun, Waste Management
cam üfleme, üfleyip şişirerek şişe/ampul vb. yapma.
Noun
cam tavan (bir kariyerde ilerlemeye set çeken görünmez engel
cam tavan
Noun, Human Resources
cam kırılması tazminat talebi
sırlı depo soğutma tertibatı
cam lifi
Noun, Textile Industry
cam kırılmasına karşı sigorta
pencere camı sigortası
Noun
dayanıksızlık, metanetsizlik, (boks) bir yumrukta devrilme.
Noun
külrengi kör yılansı
(Ophisaurus apus): Doğu ABD'de bulunan ayaksız, çok uzun kuyruklu, kuyruğu
kolayca kopan bir tür kertenkele.
Noun
cam-zımpara kağıdı: bir yüzüne tutkalla ince cam tozu yapıştırılmış perdah kâğıdı.
Noun
cam kâğıdı: çok ince cam elyafından yapılmış ateşe, neme vb. dayanıklı kâğıt.
Noun
hafif suçiçeği hastalığı.
Noun
cam kumbarası
Noun, Waste Management
lam (mikroskopta numunenin üzerine koyulduğu büyük cam)
Noun, Testing
külrengi kör yılansı
(Ophisaurus apus): Doğu ABD'de bulunan ayaksız, çok uzun kuyruklu, kuyruğu
kolayca kopan bir tür kertenkele.
Noun
camlı-sünger
(Triaxonida): kuruyunca cama benzeyeyn bir tür sünger.
Noun
sırlı depo soğutma tertibatı
cam pamuğu, cam yünü, cam elyafı.
Noun
bir bardak şarabı reddetmemek
Verb
(boksör) bir yumrukta yere serilmek.
içkiyi fazla kaçırmak, (zilzurna) sarhoş olmak.
içkiyi fazla kaçırmak
Verb
objective ile ayni anlama gelir. (optik) nesne merceği, objektif: mikroskop, teleskop vb. optik
aletlerde cisme bakan mercek (düzeni).
Sırça evde oturan taş atmaktan sakınmalıdır: (a) Göreceği karşılıktan incinenler sözlerine/yaptıklarına
dikkat etmelidir; (b) Kendinde bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalı, (c) Senin yaptıklarını yapanları kınama.
birine bir bardak bira ısmarlamak
Verb
Seramik-Cam Bölümü
Noun, Education-Training
Külkedisi
Proper Name, Language-Literature
Sinderella
Proper Name, Language-Literature