happy

English-Turkish Translation

  1. Adjective mesrur (outdated)
  2. Adjective mutlu, kutlu, mes'ut, bahtiyar.
    a happy event: mutlu bir olay.
    a happy marriage/life.
    happy
    ending: mutlu sonuç.
    I wish you happy birthday/happy new year: Doğum günün/yeni yılın kutlu olsun.
  3. Adjective memnun, hoşnut, şen, neşeli, sevinçli.
    I was very happy to see her again: Onu tekrar gördüğüme
    çok sevindim.
    I'll be happy to meet him when I have free time. The child is happy playing in the garden.
  4. Adjective talihli, şanslı.
    a happy occurence. By a happy chance, I found the lost money.
  5. Adjective uygun, münasip, yaraşır, (pek) yerinde, isabetli.
    a happy phrase. a happy way of expressing an idea.

    That was not a very happy remark: Bu söz pek uygun düşmedi.
  6. Adjective (bileşik sözcüklerde) -delisi, -düşkünü, -meraklısı.
    girl-happy: kız delisi.
    a trigger-happy
    gangster: eli tetikte bir haydut.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Happy birthday!
Doğum günün kutlu olsun! Sentence, Idioms
Happy birthday!
Nice yaşlara! Sentence, Idioms
Happy birthday!
Nice yıllara! Sentence, Idioms
Happy birthday!
Mutlu yıllar! Sentence, Idioms
Many happy returns of the day!
Doğum günün kutlu olsun! Sentence, Idioms
Many happy returns of the day!
Nice yaşlara! Sentence, Idioms
Many happy returns of the day!
Nice yıllara! Sentence, Idioms
Many happy returns of the day!
Mutlu yıllar! Sentence, Idioms
Many happy returns!
Doğum günün kutlu olsun! Sentence, Idioms
Many happy returns!
Nice yaşlara! Sentence, Idioms
Many happy returns!
Nice yıllara! Sentence, Idioms
Many happy returns!
Mutlu yıllar! Sentence, Idioms
be happy
şad olmak Verb
be happy
mutlu olmak Verb
feel happy
sevinmek Verb
make happy
gönendirmek Verb
make someone happy
memnun etmek Verb
trigger- happy
ateş etme meraklısı
trigger- happy
panik içinde hemen savaşa karar verme
trigger- happy
eli tetikte olma
happy chance
açık talih
Happy Eid !
İyi Bayramlar !
happy event
bir bebeğin oluşu
Happy Feet
Neşeli Ayaklar Proper Name, Cinema
happy hour
(barlarda , vb) ucuz içki saati
happy hunting ground
(Amerikalı kızılderili savaşçıların öldükten sonra gideceklerine inandıkları) av cenneti. Noun
happy hunting ground
beleş/kelepir mal elde edilen yer/depo/kaynak.
Junkyards have become happy hunting grounds for the
man in search of spare parts.
Noun
happy hunting grounds
(Kızılderililere göre) cennet.
happy medium
ılımlı, orta, bir şeyin ortası, ne ifrat, ne tefrit. Noun
happy money
eğlenceye ayrılan para
happy new year
Mutlu Yeni Yıl
Happy new year.
Mutlu yıllar.
Happy new year.
İyi seneler.
Happy new year.
İyi yıllar.
happy union
mutlu çift
a happy hunting for collectors
antika meraklıları için uygun yer.
be happy about ...
...'den memnun olmak Verb
be happy with ...
...'den memnun olmak Verb
be of a happy nature
neşeli yaradılışta olmak Verb
get into a happy mood
keyfi gelmek Verb
How happy is the one who says I am a Turk
Ne mutlu Türküm diyene Sentence, Politics-Intl. Relations
I should be happy to.
Memnuniyetle. Sentence
I'd be happy to.
Memnuniyetle.
I'm happy for you ! congratulations
gözün aydın !
lead a happy existence
mutlu yaşamak Verb
lead a happy life
mutlu bir yaşam sürmek Verb
point to a happy issue of negotiations
müzakerelerin iyi sonuçlanmış olduğuna dikkat çekmek Verb
strike a happy note
neşeli bir tonu olmak Verb
strike a happy note
mutluluk saçmak Verb
strike a happy note
neşe saçmak Verb
strike a happy note
neşeyle dolu olmak Verb
strike a happy note
mutlu bir tonu olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database