(mutad bir işe) son vermek, eleğini asmak.
At the age of 64, he hung up his hat (for the last time).
haberi kimseye söylememek
Verb
şapkasına geniş bir kavis çizdirerek selam vermek.
saygı ile eğilmek, övmek, methetmek, (birinin) üstünlüğünü itiraf etmek, takdir ve hayranlığını ifade
etmek.
I take off my hat to his courage. I take my hat off to him for his new discovery.
birinin üstünlüğünü itiraf etmek
Verb
palavra atmak, bilir bilmez konuşmak, kafadan atmak, saçmalamak.
(siyasî bir mevki için) adaylığını koymak.
gizli, saklı, mahrem.
Keep it under your hat! Kimseye söyleme! Aramızda kalsın!
gizli.1 9.
under one's eyes: gözlerinin önünde.
şerefsiz, ahlâksız kimse.
bowler ile ayni anlama gelir. melon şapka.
get one's bowler hat: askerlikten ayrılarak
sivil elbiseyi giymek. give someone his bowler hat: birisini askerlikten ayırmak.
yüksek rütbeli subay.
Noun
uçları üç yerden yukarı kıvrık şapka. tricorn (2).
Noun
uçları iki yerden yukarı kıvrık olup önlü arkalı veya yan giyilen şapka.
Noun
çelik başlık/miğfer.
Noun
siyah ipekten uzun şapka. \
Noun
eski, külüstür, eski moda, modası geçmiş, pejmürde, fersude, eskimiş, yıpranmış.
(erkek) opera şapkası, katlanabilir silindir şapka.
Noun
Panama şapkası, hasır şapka.
Noun
geniş kenarlı kadın şapkası.
plug ile ayni anlama gelir. ipekli silindir şapka.
(Katoliklerde) kardinal şapkası.
Noun
sailor ile ayni anlama gelir. bahriyeli şapkası, tepesi düz, kenarı dar hasır şapka.
(Katoliklerde) kardinal şapkası.
Noun
kürek (biçiminde) şapka: İngilterede papazların giydiği yanları yukarı kıvrık geniş kenarlı şapka.
shovel-hatted:
kürek şapkalı.
Noun
ipek şapka,(erkeklerin törenlerde giydiği) ipek kaplı uzun silindir şapka.
silk -hatted: ipek şapkalı.
kenarı aşağı doğru kıvrık şapka.
snap brim ile ayni anlama gelir. kenarı aşağı ve yukarı bükülebilen şapka.
snap-brim = snap-brimmed:
kenarı aşağı ve yukarı bükülebilen.
miğfer, alüminyum veya çelikten güvenlik şapkası.
beaver ile ayni anlama gelir. yüksek silindir şapka.
geniş kenarlı fötr şapka.
şapka dansı, Meksika halk dansı: erkek, aşkını ilân için şapkasını yere atar, kadın kabul ederse etrafında
dansedip onu başına koyar.
Noun
politikacının adaylığını koyduğunu açıklaması
gemicilere bir gemiyi yükleme veya boşaltmada daha dikkatli davranmaları için verilen para
(ayaklı) şapka askısı.
Noun
(sporda) üstüste üç sayı kazanma.
Noun
(Dünyada) inanmam! Sen onu külâhıma anlat!
Poor, my hat! He's got more money than either of us! Fakirmiş! Sen onu benim külâhıma anlat! Senden benden çok parası var.
birinci sınıf sigorta poliçesi
üst düzey yöneticiler ve yüksek dereceden emekli olanlar için
üst düzey yöneticileri için emeklilik sigorta poliçesi