birinin başarısını çok çalışmasına bağlamak
Verb
işçilerini çok çalıştırmak
Verb
işçilerini çok çalıştırmak
Verb
sabit disk
Noun, Hardware
tam peşinden, adım adım (arkasından).
açık park pozisyonu
Noun, Aviation
Taş kömürü madenciliği (NACE kodu: 05.1)
Noun, Trades-Professions
Taş kömürü madenciliği (NACE kodu: 05.10)
Noun, Trades-Professions
çok çalışmasının semeresini almak
Verb
başarısını çok çalışmaya borçlu olmak
Verb
öğrencilerine çok çalışmanın önemini anlatmak
Verb
geçimini sağlamak için çok çalışmak
Verb
sonuna kadar/çetin savaşmak, son nefesine kadar/inatla mücadele etmek, teslim olmamak.
şiddetle karşı koymak, kolay teslim olmamak.
sıkı/çekişe çekişe pazarlık.
şekerleme: akide şekeri gibi sert şeker.
Noun
disk kartı
Information Technology
sert/çetin/atak/gözüpek kimse.
Noun
kötü alışkanlıkları olan kimse.
Noun
zor/acınacak durumda olan kimse.
Noun
ekşimiş elma şarabı.
Noun
taşkömürü, maden kömürü, antrasit.
Noun
madenler ve öteki katı hammaddeler
Noun
kâğıda yazılı suret/kopya: aracısız okunabilecek yazı (mikrofilm, disk vb. üzerindeki değil)
Noun
nüve: siyasî vb. topluluğun kendini sürekli olarak adamış sadık taraftarlarından oluşan grup.
Noun
çetin ceviz: bir kurumun/toplumun çetin, kolay yola gelmez, değişmeye karşı direnen, başeğmez bireyi/grubu.
Noun
talebi sürekli fazlalık gösterdiği için kuru yüksek para
sert içki, (rakı, viski vb. gibi) alkolü fazla olan içki.
Noun
sert alkollü içkiler
Noun
zahmetli elde edilen kazançlar
Noun
tartışılamayacak açık gerçekler
Noun
tartışılamayan açık gerçekler
Noun
inkâr edilemeyecek gerçekler
Noun
kıt notlu hoca
Noun, Education-Training
notu kıt hoca
Noun, Education-Training
istenen kısa çizgi
Information Technology
sert iniş
Noun, Transport
bir politikaya tam bağlılık
belirli bir politikaya kesin destek veren
gerçek ve son zamanlardaki güncel haberler
Noun
(US) güvenilebilir mali projeksiyonlar
Noun
(kaba argo) penis sertleşmesi
son derece zor(lukla), güç(lükle) müşkül(âtla).
hard put to it meet the deadline: zamanında bitirmek
çok güç.
be hard put to it: zor durumda olmak, başı sıkıntıda/dertte olmak; akla karayı seçmek.
fiziksel kesim
Information Technology
bir malın adını ve üstünlüklerini durmadan tekrarlayarak yapılan hoş olmayan satış yöntemi
saldırgan yöntemlerle satış
istenen boşluk
Information Technology
anında durdurmak
Verb, Information Technology
sebatlı ve azimli öğrenci
iki eli şakaklarında düşünmek
Verb
(a) eli dar, muhtaç, acele paraya ihtiyacı olan, (b) ihtiyaç/sıkıntı içinde.
(giysiler , vb) dayanıklı