güneş çarpması
Noun, Medicine
sıcak çarpması
Noun, Medicine
başına güneş geçmesi
Noun, Medicine
güneş çarpması
Noun, Medicine
sıcak çarpması
Noun, Medicine
başına güneş geçmesi
Noun, Medicine
ısı pay ölçer
Noun, Machinery
ısı güdümlü
Adjective, Military
Sıhhi tesisat, ısıtma ve iklimlendirme tesisatı (NACE kodu: 43.22)
Noun, Trades-Professions
(US) devriye koluna çıkmak
Verb
hayvan sıcaklığı: canlı hayvanların metabolizma sonunda hasıl ettikleri sıcaklık.
Noun
kan sıcaklığı: sağlıklı bir insan kanının sıcaklığı: 37°C veya 98.7°F.
Noun
berabere biten yarış.
The race was a dead heat and the prize was divided.
Noun
aşırı telâş/heyecan.
Noun
yüksek ateş: beden sıcaklığının 37°C'den (98.6°F) yüksek olması.
Noun
gizil ısı: sabit basınç ve sıcaklıkta bir özdeğin evre ya da örüt biçim değişimi gibi niteliksel dönüşümlerinde
ısı biçiminde alınıp verilen erke.
ısının işleysel/mekanik eşdeğeri: ısı birimine tekabül eden iş/erke değeri. Örneğin 1 küçük kalorinin
işleysel eşdeğeri 4.1858 jul'dür.
çok yüksek sıcaklık, madeni kızıl dereceye getiren sıcaklık.
Noun
kızgınlık, kızıl dereceye ulaşma hali.
Noun
ateşten almak
Verb, Food-Kitchen
biraz öfke ile cevap vermek
Verb
özgül ısı: bir özdeğin birim kütlesinin sıcaklığını 1°C yükseltmek için gerekli ısı miktarı.
Noun
tam taahhüt altına girmek
Verb
bütün gücünü kullanmak
Verb
atık ısı
Noun, Energy-Resources
akkor, kızgın hararet.
Noun
kızışma: işlerin, his ve heyecanların en şiddetli ânı.
Noun
telaş içinde çalışmak
Verb
bir odayı gazla ısıtmak
Verb
ısıl engel: roketin ısı ile sınırlanan maksimum hızı.
Noun
ısı iletkenliği
Noun, Physics
ısıl iletkenlik
Noun, Physics
ısıl-denge: maddesel bir sistemde ısıldirik (termodinamik) tam denge hali.
ısı motoru: patlamalı motor ve buhar türbini gibi ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makine.
Noun
ısı değiştirici, birbirine karıştırmadan bir sıvıdan ötekine ısı ileten düzen.
Noun
atom patlaması ısı çakıcı
kurutma makinesi/tabancası: alevsiz sıcak hava üfleyen cihaz.
Noun
çıkardığı ısı çevresindeki alandan ölçülebilir derecede daha çok olan bir endüstri ya da iskân bölgesi
sessiz şimşek, uzakta çakan ve arkasından gök gürlemeyen şimşek.
Noun
ısı sayacı
Noun, Machinery
ergime ısısı: ergime sıcaklığında birim kütleli bir cismin katı halden tamamen sıvı hale geçmesi için
gereken ısı. latent heat
buharlaşma ısısı: kaynama noktasına gelen birim kütleli bir cizmin sıvı halden tamamen gaz haline geçmesi için gereken ısı.
ısı tulumbası: sıkıştırılabilen bir soğutucu aracılığı ile ısıyı bir kütleden (örneğin bina içinden)
başka bir kütleye (dışarıdaki havaya/suya/toprağa) ileterek (binayı) ısıtan veya soğutan düzen.
Noun
(roket tekniğinde) ısı gömleği: roketin inişi esnasında hava sürtünmesinden aşırı ısınan kısımları koruyan tabaka.
Noun
ısı-emen: çalışan bir cihazın (elektron tüpü vb.'nin) ürettiği fazla ısıyı alan düzen.
Noun
birinin pestilini çıkarmak
Verb
tutkuları alevlendirmek
Verb
ısı aktarımı
Noun, Physics
yemek ısıtmak
Verb, Food-Kitchen
konjonktürü canlandırmak
Verb
sıcak dalgası: geniş bir bölgeyi kaplayan ve yavaş hareket eden sıcak hava kütlesi.
Noun
sıcak dalgasının süresi.
Noun
havadan suya ısı pompası
Noun, Machinery
altını kısın ve ağır ateşte ağır ağır kaynamaya bırakın
ateşi iyice kısmak
Verb, Food-Kitchen