- Noun ülkü
- Noun ideal
- Noun mefkure
-
Noun ülkü, ideal, mefkûre, gaye, amaç.
The ideals of the United Nations are peace and friendship throughout the world. -
Noun (kusursuz/mükemmel) örnek.
That's my ideal what a house should be: Bence mükemmel bir ev böyleolur = Mükemmel ev örneği bence budur. -
Noun örnek alınacak kimse/şey, numunei imtisal.
Her mother is her ideal. - Noun tasavvur edilebilen en mükemmel sonuç/şey/hal.
-
Noun yalnız zihinde yaşayan/var olan şey, hayalindeki, tasavvur ettiği.
She's looking for a husband buthasn't found her ideal yet. -
Noun, Mathematics özlek.
ideal point: özlek nokta. -
Adjective kusursuz, mükemmel, ideal.
ideal beauty. -
Adjective üstün, en yüksek nitelikte/evsafta, bulunmaz, eşsiz, en iyi/âlâ.
an ideal spot for a home. -
Adjective hayalî, mutasavver, düşüncel, tasavvura dayanan, nazarî, fikre/düşünceye dayanan, pratik olmayan.
anideal future. The ideal theory of numbers. - Adjective ülküsel, mefkûrevî, ideal.
- Adjective çok yararlı, her ihtiyaca cevap veren, mevcudun en iyisi.
- Adjective, Philosophy düşüncel: (a) gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, (b) yalnızca düşünce ile kavranabilen.
özlek nokta: sonsuzdaki nokta, paralel iki doğrunun kesiştiği farzedilen nokta. Genel olarak istisnaî
bir durumu yok etmek için düzleme/uzaya eklenen nokta.
Noun
- Noun ideal
- heart-throb
- model
- eidos
Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)
- Sâdece zihinde ... mevcut olan