iş inde çıkmaza girmek
Verb
işinde çıkmaza girmek
Verb
işinde henüz acemi olmak
Verb
işini başaracak nitelikte olmak
Verb
işinıbaşaracak nitelikte olmak
Verb
ruhsal sıkıntılarını işine bağlamak
Verb
işini bırakmak/terketmek.
bir işten birdenbire çıkmak
Verb
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kespetmiş olmak
Verb
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kazanmış olmak
Verb
işini yapmaya ehil olmama
iş inin girdisini çıktısını bilmek
Verb
işinin girdisini çıktısını bilmek
Verb
kendine bir iş bulmak
Verb
işinden istifa etmek
Verb
iş inde tembellik etmek
Verb
işinde tembellik etmek
Verb
görevden istifa etmek
Verb
bütün kaynaklarını bir işe tahsis etmek
Verb
işini bırakmak, istifa etmek.
işini bitirip teslim etmek
Verb
işe yeni girenlerin çalıştırıldığı iş
yüksek vasıflı memur gerektiren iş
yarı zamanlı iş
Noun, Employment
terfi etme olanağı olmayan iş
öğrencinin eğitimi sırasında bulduğu iş
iş ilanı
Noun, Human Resources
örgüt içinde görevlerin incelenmesi
iş ilanı
Noun, Human Resources
iş alanı
Noun, Employment
işin veya sözleşmenin ayrıntılarının tek tek maliyeti (maliyet tutarını her kalem maliyeti ait olduğu iş parçalarına bölme
istihdam yaratma
Noun, Economics
iş tanımı
Noun, Management
ehliyetlere göre işbölümü
(US) iş değerlendirme (bir işin ne kadar ücret gerektirdiğini araştırma
iş değerlendirme faktörleri (eğitim , deneyim , alınacak kararların niteliği
işlerin derecelendirilmesi
iş görüşmesi
Noun, Human Resources
her iş için verilmiş numara
metinlerin el ile dizildiği basımevi
iş imkanı
Noun, Employment
iş ilanı
Noun, Human Resources
iş hayatıyla ilgili geçmişi
(US) çalıştığı işten memnun olma
çalıştığı işten memnun olma
büyük bir partiden elde kalan malların düşük fiyatla satışı
hisse senetleri simsarlığı ile uğraşmak
Verb
tam günlük bir iş için iki kişinin sorumluluk yüklenmesi
bilgi ve deneyim ve işin başarılarıyla tamamlanması için gerekli niteliklerin ayrıntılı tanımı
aranan vasıflar (örneğin bir iş tanımında)
Noun, Management
(US) bu işin yapıldığı süre