keynote

  1. ana fikir, ilke, temel düşünce, dayanak, mesnet, temel, esas.
    The keynote of the speech was that we
    need higher wages. A keynote speech. World peace was the keynote of his speech.
  2. key tone ile ayni anlama gelir. esas nota.
  3. açış nutku söylemek, açış konuşması yapmak.
esas noktaya temas etmek Verb
açış nutku, özellikle parti genel kurul toplantılarında genel ilkeleri ve temel konuları sunan nutuk.
bir nutkun ana teması
bir serginin ana düşüncesi Noun
açış nutkunu söyleyen hatip, açış konuşmacısı.
açış nutku, özellikle parti genel kurul toplantılarında genel ilkeleri ve temel konuları sunan nutuk.
esas nota
ana ses