layout

English-Turkish Translation

  1. Noun düzen, tertip, plân.
    We objected to the layout of the house.
  2. Noun durum, duruş, vaziyet.
  3. Noun, Printing sayfa düzeni/tertibi, diziliş, mizanpaj.
  4. Noun kurum, yer, emlâk, konut, belirli bir işe tahsis edilen bina/arazi ve müştemilâtı.
    a fancy layout
    with a swimming pool. a cattle-ranching layout.
  5. Noun takım, âlet-edevat.
  6. Noun (iskambilde) deste düzeni, destenin diziliş tarzı.
  7. Noun (a) kurulu/düzenli bir şey, (b) yapılış, kuruluş, düzen.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

balance sheet layout
bilanço görünümü
data design layout
veri tasarım deseni
job layout
çalışma yeri düzeni
keyed layout
klavye düzeni
office layout
büronun yerleşme düzeni
page layout
mizanpaj
page layout
sayfa düzeni Information Technology
plant layout
fabrika planı
store layout
(US) dükkân düzeni
typographical layout
mizanpaj
workplace layout
işyeri mekân planı
layout character
yapı denetim karakteri
layout department
planlama bölümü
layout man
grafiker
layout of a letter
bir mektubun düzeni
layout of rooms
odaların yerleştirme düzeni
layout of the equipment
zemin planı
layout paper
saydam mizanpaj kâğıdı
layout plan
taslak
layout plan
yerleşim planı Noun, Architecture
layout plan
proje
layout plan
vaziyet planı Noun, Architecture
lay out
(a) (boylu boyuna) sermek, yaymak, (b) düzenlemek, tanzim etmek, hazırlamak, (c) (ölüyü gömülmeye) hazırlamak,
(d)
k.d. (para) harcamak/vermek, sarfetmek, ödemek, (e) plânlamak, tasarlamak, (bahçe /bina/şehir vb. için) plân yapmak.
to lay out a garden. (f) (bir kimseye) vurmak, vurup yere sermek, vurup bayıltmak, leşini sermek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database