bir şeyden dolayı üzülmek
Verb
(hanımlar) samimi davranmak
Verb
(hacim, kuvvet, hız, enerji vb.) azalma, küçülme.
Noun
düş/hayal kırıklığı, inkisar, sukutu hayal.
Noun
(ekonomik) durgunluk, para azlığı/kıtlığı, para darlığı, deflasyon, depresyon.
Noun
(uçak) iniş, (iniş için) alçalma.
Noun, Aviation
küçülme, küçük düşme, mahcup/rezil olma.
Noun
(US) engellerin kalkmasına müsaade etmek
Verb
ateşi sönmeye bırakmak
Verb
şirketi kötü yönetimle harap etmek
Verb
bir şirketi kötü yönetimle harap etmek
Verb
gemiyi kaderine bırakmak
Verb
bir gemiyi kaderine bırakmak
Verb
(a) rahatına/keyfine bakmak, teklifsiz davranmak, (b) içini dökmek/açmak, sırrını açmak.
birinin nüfuzunu azaltmak
Verb
birinin güvenini boşa çıkarmak
Verb
birinin beklentilerini boşa çıkarmak
Verb
birini hayal kırıklığına uğratmak
Verb
birini yarı yolda bırakmak
Verb
birinin başarısız olmasına neden olmak
Verb
birinin başarısını azaltmak
Verb
birinin umutlarını boşa çıkarmak
Verb
eteğini açmak
Verb, Telephone-Telegraph
boyunu uzatmak
Verb, Textile Industry
paçasını açmak
Verb, Textile Industry
birşeyin etkisini azaltmak
Verb
birşeyi daha az etkili hale getirmek
Verb
birşeyi aşağı indirmek
Verb
birşeyi aşağı salmak
Verb
gemiyi kaderine bırakmak
Verb
kendisini destekleyenleri hayal kırıklığına uğratmak
Verb