yeni evinde rahatça yerleşmiş olmak
Verb
yaşamının yeni bir dönemine girmek
Verb
ürünleri için yeni pazar bulmak
Verb
kendini yeni işine ayarlamak
Verb
yeni servetini teşhir etmek
Verb
yeni hayatını zevkü sefa içinde geçirmek
Verb
fikirlerini yeni koşullara uydurmak
Verb
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda diğer yeni malların perakende ticareti (NACE kodu: 47.78)
Noun, Trades-Professions
1990 Ford arabasını yeni bir model ile takas etmek
Verb
(mal) kullanılmış ama yepyeni
mevcut hissedarların bedelsiz olarak ihraç edilecek hisse senetlerinden salın almaya hak kazanmları şartıyla
satışa sunulan hisse sentleri
Noun
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
(kitaplık) yeni gelen kitaplar
değişiklikler yapmaya hevesli yeni memur
yeni (hastalık) vakaları
Noun
teknik ve yönetim alanında seçkinler grubu
yeni basılmış madeni para
bir bölgenin ele geçirilmesi
bölgenin yerli sakinlerini yerlerinden uzaklaştırarak
yeni eleştiricilik: edebî eserlerin dil, hayal gücü, fikir ve heyecan bileşenlerine önem verip tarihî
ve biyografik unsurları ikinci plâna atan eleştiri türü.
new critic: yeni eleştirici.
Noun
yeni sistem: ABD'de 1930 yıllarında işsizlere iş bulmayı, toplumsal ve ekonomik durumu düzeltmeyi amaçlayan hükümet politikası.
Noun
fakir ve dar gelirlileri koruma sistemi.
a new deal for farmers with higher meat and milk prices.
Noun
John Maynard Keynes okulundan kaynaklanan ekonomik politika görüşü
hükümetin mali ve para politikasınının depresyonun önünü almaya yardımcı olacağını ve düzenli ekonomik
kalkınmayı teşvik edeceğini savunan
firma yeni hisse senetleri
Noun
(söz dizimi incelemelerinde matematik ve mantık simgelerini kullanan) yeni gramer.
Noun
halfpenny ile ayni anlama gelir. yeni yarım-peni: eskisinin bir-iki katı değerinde yeni İngiliz bronz parası.
yeni uluslararası ekonomik düzen
yeni menkul kıymet ihracı
İngiltere'de eski libaral felsefeyi reddeden genç radikaller tarafından başlatılan sonradan özgürlük
ve bireyselliği engellediği inancıyla kudrete kar
yeni satır
Information Technology
1950'den beri bazı ABD okullarında okutulan kümeler kuramı üzerine kurulmuş matematik.
Noun
yeni medya
Noun, Advertising
yeni ay, hilâl, ayça.
Noun
ayın ilk hilâl şeklinde görüldüğü zaman.
Noun
Almanya'da Hitler rejiminin programı
yeni maaş politikası
Noun
yeni peni, İngiliz lirasının 1/100 ü.
(US) ikinci derece önemli hisse senetleri
Noun
ikinci derecede önemli hisse senetleri
Noun
ikinci derecede önemli hisse senet dileri
Noun
yeni tanrıbilim/ilâhiyat: 19'uncu yüzyıl sonlarında başlayan ve çağdaş kavramlarla bilimsel keşifleri
ve felsefe anlayışını din ile bağdaştırmayı amaç edinen, tutucu dinsel inanışlara karşı gelen dinsel hareket.
Noun
Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda iki haftalık hesap döneminin son iki günü
garip, acayip, görülmemiş, işitilmemiş, alışılmamış, şimdiye kadar bilinmeyen.
Ideas new to us.
acemi.
Men new to such work.
yeni ziyaretçi
Noun, Advertising
yeni atılım/hamle, yeni akın/cereyan, sanatta/edebiyatta/politikada töresel tutumdan ayrılma eğilimi.
Noun
yeni akın/atılım öncüleri: bu eğilimin öncülüğünü yapanlar.
Noun
kadın haklarını kazanmış kadro
yılbaşı, yeni yılın ilk günleri.
Noun
yeni bir seyir takip etmek
Verb
yeni bir tutum benimsemek
Verb
yeni etkinliklere girişmek
Verb
yeni yatırım konusunda çekingenlik
birçok yeni şey ortaya çıkarmak
Verb
yeni ihtiyaç yaratmak
Verb
(deniz sigortası) hasara uğrayan eski parça yerine konulan yeni parça için yapılan indirim
yeni bir hükümet kurmak
Verb
yeni bir devlet kurmak
Verb
yeni bir seviyeye erişmek
Verb
yeni bir politika getirmek
Verb
yeni bir sistem getirmek
Verb
yeni bir politika uygulamak
Verb
piyasaya yeni bir ürün çıkarmak
Verb
yeni bir hayat sürmek
Verb
yeni bir büro kurmak
Verb
yeni kaynaklar bulmak
Verb
(radyo reklam yayınında) yeni bir şarkı düzenlemek
Verb
yeni bir oyun sahneye koymak
Verb
yeni en yüksek kur kaydetmek
Verb
(US) tarifeye yeni bir tren seferi koymak
Verb
yeni bir anlam kazanmak
Verb
(politika) yeni perspektif
yeni binaya taşınmak
Verb
yeni bir pazar elde etmek
Verb