on pass

English-Turkish Translation

  1. (asker) izinli
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be on pass
(asker) izinde olmak Verb
(driver) to pass a vehicle on its left side
sollamak Verb
pass a ship on an opposite course
ters yönden gelen bir gemiyle karşılaşmak Verb
pass a vote of censure on sb
birini kınamak Verb
pass costs on
masrafları karşı tarafa yüklemek Verb
pass costs on
masrafları birinin sırtına yüklemek Verb
pass judgment on a prisoner
bir mahpus hakkında karar vermek Verb, Law
pass judgment on a work
bir işin değerlendirmesini yapmak Verb
pass judgment on the main issue
davanın esası hakkında karar vermek Verb
pass on
(a) (mahkeme kararını) tebliğ etmek, bildirmek, (b) nesilden nesile iletmek/nakletmek.
This custom
has been handed down since the 17th century. This ring has been handed down in my family. (c)
ABD açıklamak, resmen beyan etmek.
The board of directors will hand down the figures on Monday.
pass on
(a) ölmek, vefat etmek, (b) başkasına vermek/ intikal ettirmek, aktarmak, geçirmek.
Read this and
pass it on: Bunu okuduktan sonra başkalarına veriniz/geçiriniz/dolaştırınız. (c) geçmek, hareket etmek.
Let us now pass on to the next subject: Şimdi bir sonraki konuya geçelim.
pass on ... to the price
...'i fiyata yansıtmak Verb, Accounting
pass on a tax
vergiyi bir şey üzerine yüklemek Verb
pass on a tax to sb
birine vergi yüklemek Verb
pass on a warning to sb
birine ihtar vermek Verb
pass on an order
bir emri aktarmak Verb
pass on something heard from someone else
rivayet etmek Verb
pass on the administration leadership
başkanlığı bırakmak Verb
pass on the lamp
(ilim) ışığını elden ele geçirmek Verb
pass on to a new subject
yeni bir konuya geçmek Verb
pass on wage increases to the consumer
ücret zamlarını tüketiciye yansıtmak Verb
pass remarks on sth
birini uyarmak Verb
pass sentence of 5 years imprisonment on sb
birini beş yıl hapse mahkûm etmek Verb
pass sentence of death on sb
birini ölüme mahkûm etmek Verb
pass sentence on the accused
suçluya hüküm giydirmek Verb
pass something on sb
bir şeyi birine devretmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database