peter out k.d. tedricen azalmak/küçülmek/tükenmek/bitmek.
We were forced to ration our food as supplies began to peter out.
tavsamak, yavaşlamak, gevşemek.
: Birinden alıp öbürüne vermek, Yencamide dilenip Beyazıtta sadaka vermek.
Noun
mavi bayrak: limandan ayrılmak üzere olan bir geminin ön direğe çektiği ortasında beyaz kare bulunan mavi bayrak.
(otomobil) benzinsizlikten durmak
Verb
yetenek ilkesi: bir kurumda çalışan memurun, yeteneğinin son sınırına erişinceye kadar kadar tefi ettirileceği ilkesi.
Noun
(İngilterede) Papaya ödenen vergi.
Noun
Katoliklerce her yıl Papa için toplanan para.
Peter pence, hearth money ile ayni anlama gelir.
Noun
kasayı zorlayarak açmak
Verb
birinden çalıp ötekine vermek, birini korumak/kayırmak için başkasının hakkını yemek.
eski borcunu ödemek için yeniden borç almak
Verb
Petrus
Noun, Religion-Faith