Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
put up to
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kışkırtmak, tahrik /teşvik etmek.
Someone must have put him up to it
: Muhakkak onu bu işe birisi
kışkırtmıştır.
put a horse to/at a fence
: atı (atlamak üzere) engele sürmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
put up to one
birine arzetmek, birinin oyuna/arzusuna sunmak.
I put it to you
: Sizin oyunuza/arzunuza bırakıyorum.
(hotel) to put up at
inmek
Verb
put someone up to a crime
birini bir suç işlemeye kışkırtmak
Verb
put someone up to sth
birini haberdar etmek, birine anlatmak/bilgi vermek/öğretmek.
He put her up to all the ways of avoiding tax.
selling price fixed selling price to mark with a selling price to put up on
satış fiyatı (satın aldığı mallar için müşterinin ödeyeceği peşin fiyat ; sabit satış fiyatı ; satış
fiyatını yazmak ; satış fiyatlarını koymak ; satı
to put someone up to the ropes
(a) birine birşey hakkında bilgi vermek, (b) birine bir şeyin yolunu/usulünü göstermek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.