birinin dikkatini çekmek
Verb
birine önemli gelmek
Verb
gözebatan/şüpheli kimse.
Noun
daha yüksek maaş için direnmek
Verb
daha yüksek maaş üzerinde ısrar etmek
Verb
daha yüksek ücret istemek
Verb
birşeyde ısrar etmek
Verb
birşeyden aşağısını kabul etmemek
Verb
birinin dikkatini çekmek
Verb
birine önemli gelmek
Verb
göze batmak, derhal göze çarpmak.
You'll stick out like a sore thumb with that hat on.
kelleyi koltuğa almak, büyük bir tehlikeye atılmak.
A politician supporting an unpopular law is sticking his neck out: he may loose the next election.
tehlikeyi göze almak, kelleyi koltuğa almak, tehlikeye göğüs germek.
dayanmak, tahammül etmek, kahrını çekmek.
fikrini belirterek risk almak
Verb
fikrini söylemeye cesaret etmek
Verb
elini taşın altına koymak
Verb