Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
stink
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
pis kokmak, kokuşmak, taaffün etmek.
The place stank of decayed fish.
cry stinking fish
:
kendi malını kötülemek.
it stinks in the nostrils
: koklayanın burnu düşer.
pis/kirli/murdar olmak.
berbat/kötü olmak.
Your plan stinks.
stink of/with
: (parası vb.) pek çok olmak.
He stinks of money
: Pek çok parası var.
pis koku.
stink bomb
: pis koku bombası.
rezalet, utanca.
şiddetli itiraz, açıkça şikâyet, protesto.
raise a stink
k.d.
itiraz/şikâyet etmek, kıyameti
koparmak, hâdise çıkarmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
be totally exhausted to stink
leşi çıkmak leş gibi kokmak
Verb
kick up a stink
olay çıkartmak
Verb
kick up a stink
şikâyet
make something stink
kokutmak
Verb
raise a stink
açıkça şikâyet etmek
Verb
raise a stink
rezalet çıkarmak
Verb
raise a stink
hadise çıkarmak
Verb
raise a stink
itiraz etmek
Verb
stink bug
osuruk böceği
(Pentatomidae)
: dokununca pis koku çıkaran kanatlı böcek.
Noun
stink lily
yılan yastığı
Noun, Botany
stink of money
para içinde yüzmek
Verb
stink of money
para kokmak
Verb
stink out
(a) pis pis kokutmak, pis koku ile doldurmak.
The burning pan has stunk the house out.
(b) pis
koku ile kaçırmak.
The smell of his cooking is enough to stink us all out.
stink up
kokutmak, taaffün ettirmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.