suck

English-Turkish Translation

  1. emme(k).
    suck at sth: emmek, (pipo vb.) içine çekmek.
  2. massetme(k), içine çekme(k), soğurmak.
  3. sorumak, içme(k), çekme(k), almak, emer gibi içine çekme(k).
  4. berbat olmak, bir şeye benzememek, (kaba) bombok olmak.
    This show sucks: Bu temsil berbat mı berbat.
  5. emilen şey, yudum, içim, ana sütü, anafor.
  6. çevrinti, burgaç, girdap.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

teach (one's) grandmother (to suck eggs)
tereciye tere satmak, (bir şeyi çok iyi bilen kimseye) akıl öğretmeye kalkışmak.
Don't teach your
grandmother to suck eggs: Tereciye tere satmaya kalkışma (Bana akıl mı öğreteceksin?)
teach one's grandmother to suck eggs
(bokum bana yüzme öğretiyor) ustasına bir şey öğretmeye kalkışmak Verb
teach one's grandmother to suck eggs
tereciye tere satmak Verb
(liquid) to suck
sömürmek Verb
give suck
emzirmek.
suck around
aylak aylak dolaşmak Verb
suck down
yutmak.
suck dry
emerek suyunu kurutmak, (birini) sızdırmak.
suck in
(a) emmek, yutmak, (b) içine çekmek.
to suck in one's belly. (c) dolandırmak, aldatmak, faka bastırmak.
suck sb's brains
birinin fikirlerini çalmak Verb
suck sb's life blood
birinden sonuna kadar yararlanmak Verb
suck up
emmek, çekmek, soğurmak, massetmek.
suck up to sb
yaltaklıkla birinin damarına girmek Verb
suck up to someone
yaltaklanmak, tabasbus etmek, birine çanak yalayıcılık yapmak.
give suck to
emzirmek, meme vermek.
pump used to suck the sewage from a septic tank
vidanjör
Teach your grandmother to suck eggs
“Sen giderken ben geliyordum.” “Babana akıl öğret.”
English-Turkish phrases from Zargan's own database