tedarik

Turkish-English Translation

  1. provision
  2. supply
  3. Noun preparation
  4. Noun procurement
  5. preparing
  6. procuring
  7. procuration
  8. getting (some things) together
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kıt tedarik
scanty supply
koordine tedarik
coordinated procurement
muntazam tedarik
current supply
sürekli tedarik
continuous supply
tedarik alanı
area of supply
Tedarik Bakanı
minister of supply
tedarik bürosu
procuring agency Noun
tedarik defteri
requisition journal
tedarik durumu
supply situation
tedarik eden firma
supplier
tedarik eden firma
supply house
tedarik eden firma faturası
supplier's invoice
tedarik eden firma fiyatı
supplier's price
tedarik eden firma giderleri
supplier's costs Noun
tedarik eden firmanın talimatı
supplier's instruction
tedarik eden kimse
procurer
tedarik eden kimse
purveyor
tedarik eden kişi
procurer
tedarik eden şirket
supplier company
tedarik eden ülke
supplier's country
tedarik edilebilir
procurable
tedarik edilen miktar
quantity supplied
tedarik edilen şey
provision
tedarik edilmemiş
unsupplied
tedarik etme
procuring
tedarik etme
purveyance
tedarik etmek
to indent Verb
tedarik etmek
to furnish Verb
tedarik etmek
to provide Verb
tedarik etmek
to provision Verb
tedarik etmek
to supply Verb
tedarik etmek
to procure Verb
tedarik etmek
to purvey Verb
tedarik gemisi
supply ship
tedarik görmek
to make necessary preparations Verb
tedarik güçlükleri
supply difficulties Noun
tedarik hizmeti
supply service
Tedarik Hukuku İşleri Şube
Section of Procurement Law Affairs Noun, Organizations
tedarik işlemleri
procurement transactions Noun
tedarik izni
procurement authorization
tedarik kapasitesi
supply capacity
tedarik masrafları bedeli karşılığı kıymetli evrak
investments at cost
tedarik ofisi
procurement agency
tedarik ofisi
(US) procurement agency
tedarik programı
supply schedule
tedarik şartları
supply conditions Noun
tedarik şartları
terms of supply Noun
tedarik sistemi
supply system
tedarik sistemi
system of supply
tedarik sorunu
supply problem
tedarik sözleşmesi
supply contract
tedarik sözleşmesi
procurement contract
tedarik zinciri
supply chain Noun
tedarik zinciri yönetimi
supply chain management Noun
amortismana tabi olmayan tedarik masrafları
unallowed expenditure Noun
askeri tedarik şartnamesi
military specification
at tedarik etmek
to horse Verb
başlangıç tedarik masrafları
initial outlay Noun
bayilere mal tedarik etmek
to supply to the trade Verb
bilgi tedarik etmek
to procure information Verb
bir gemiye erzak tedarik etmek
to supply a ship with provisions Verb
bir şeyi yeter derecede tedarik etmek
to provide with oneself Verb
bir şirkete sermaye tedarik etmek
to float a company Verb
biri için birşey tedarik etmek
to provide something for someone Verb
biri için birşey tedarik etmek
to provide someone with something Verb
birine birşey tedarik etmek
to supply something to someone Verb
birine birşey tedarik etmek
to supply someone with something Verb
birine birşeyi tedarik etmek
to provide someone with something Verb
birine birşeyi tedarik etmek
to provide something for someone Verb
birine sermaye tedarik etmek
to supply the capital for sth Verb
bol erzak tedarik etmek
to lay in a stock of provisions Verb
çokça tedarik etmek
to lay in Verb
'dan tedarik etmek
to draw one's supply from .. Verb
döner sermaye tedarik etmek
to habilitate Verb
dükkân tedarik memuru
shop fitter
emre amade para tedarik etmek
to ladle out funds Verb
erzak tedarik etmek
to lay up provisions Verb
erzak tedarik etmek
to take in a Verb
erzak tedarik etmek
to recruit supplies Verb
fazla mal tedarik etmek
to oversupply Verb
fon tedarik etmek
to provide with funds Verb
genel tedarik kurulu
general procurment board
gereken şeyleri tedarik etmek
to rig oneself out Verb
gerekli parayı tedarik etmek
to make the necessary funds available Verb
gerekli şeyler tedarik edilmiş olmak
to be provided for Verb
hammadde tedarik planı
material analysis
hisse senetleri satarak sermaye tedarik etmek
to raise equity finance Verb
hisse senetlerini satarak sermaye tedarik etmek
to raise equity finance Verb
iaşe tedarik etmek
to procure goods Verb
kendi eşyasını kendi tedarik etmek
to find one's furniture Verb
kendine mal tedarik etmek
to supply oneself with goods Verb
kış için erzak tedarik etmek
to lay stores for winter Verb
konut tedarik etmek
to provide housing Verb
konut tedarik etmek
to procure a housing Verb
kredi ile mal tedarik etmek
to supply goods on credit Verb
kredi tedarik komisyonu
procuration fee (money)
mal tedarik edememe
inability to supply goods
mal tedarik eden ana firma
main (major) supplier
mal tedarik eden firma
supplier of goods
mal tedarik eden firma
supplying firm
mal tedarik etmek
to procure goods Verb
mal tedarik etmeye hazır olmak
to be prepared to supply goods Verb
mal tedarik etmeyi reddetmek
to refuse to supply goods Verb
mal tedarik maliyeti
merchandise procurement cost
malzeme tedarik hattı
supply line
muntazaman mal tedarik eden firma
regular supplier
orduya erzak tedarik etmek
to furnish an army with supplies Verb
orduya malzeme tedarik etmek
to purvey for the army Verb
para tedarik etme masrafları
money costs Noun
para tedarik etmek
to procure money Verb
para tedarik etmek
to furnish with funds Verb
sadece toptancılara mal tedarik etmek
to supply only to wholesalers Verb
sanayiye hazır yemek tedarik eden
industrial caterer
saraya mal tedarik etmeye yetkili firma
by term
sermaye tedarik eden
capital raiser
sermaye tedarik eden
furnisher of capital
sermaye tedarik etme
capital raising
sermaye tedarik etmek
to procure funds Verb
sermaye tedarik etmek
to furnish capital Verb
sermaye tedarik etmek
to procure capital Verb
sermaye tedarik etmek
to raise capital Verb
stokların yeniden tedarik edilmesi
rebuilding of stocks
US malzeme tedarik merkezi
supply centre (center ,)
yalnız toptancılara mal tedarik etmek
to supply only wholesalers Verb
yeterli sermaye tedarik edilmiş olmak
to be well provided with capital Verb
yiyecek içecek tedarik eden
caterer
yiyecek içecek tedarik şirketi
catering establishment
yiyecek tedarik etmek
to victual Verb
yiyecek tedarik etmek
to cater Verb
Cari Mal ve Hizmet Tedarik Dairesi Başkanlığı
Department of Current Goods and Services Procurement Noun, Organizations
Deniz Silah ve Araç Tedarik Şube Müdürlüğü
Section of Naval Weapons and Vessels Procurement Noun, Organizations
Genel Malzeme Tedarik Şube Müdürlüğü
Section of General Material Procurement Noun, Organizations
Hava Silah ve Araç Tedarik Şube Müdürlüğü
Section of Air Weapons and Aircraft Procurement Noun, Organizations
Kara Silah ve Araç Tedarik Şubesi
Section of Land Weapons and Vessels Procurement Noun, Organizations
Malzeme Tedarik Bakanlığı
ministry of supply
Mayın Temizleme SFGS Tedarik Şubesi
Section of Demining and Border Physical Protection System Procurement Noun, Organizations
Modernizasyon Mal ve Hizmet Tedarik Dairesi
Department of Modernization Goods and Services Procurement Noun, Organizations
Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Sözleşmesi
EPC Contract Noun, Construction
Mühimmat Tedarik Şubesi
Section of Ammunition Procurement Noun, Organizations
Müsteşar Tedarik ve İnşaat Yardımcılığı
Deputy Undersecretariat of Procurement and Construction Noun, Organizations
Uluslararası Anlaşmalı Mal ve Hizmet Tedarik Şubesi
Section of International Agreement Based Goods and Service Procurement Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Edinme, sağlama, ... elde etme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.