kendi menfaatine çalışmak
Verb
menfaatlerini korumak
Verb
menfaatlerine sahip çıkmak
Verb
birini kendi tarafına kazanmak
Verb
birinin menfaatlerini korumak
Verb
kendi menfaatlerini korumak
Verb
ilgi alanlarını bir amaca yöneltmek
Verb
ilgisini bir yere yöneltmek
Verb
sınıfsal çıkarlar
Noun, Sociology
kendi menfaatini düşünmek
Verb
kendi çıkarını düşünmek
Verb
bir şirketteki payını elden çıkarmak
Verb
birinde ilgi uyandırmak
Verb
birinin ilgisini çekmek
Verb
ilgisini bir şey üzerinde toplamak
Verb
çıkarlarını gözetmek
Verb
faiz getiren, faizli
Adjective, Banking
katılım bankacılığı
Noun, Banking
faizsiz bankacılık
Noun, Banking
İslami bankacılık
Noun, Banking
İslami finans
Noun, Banking
menfaatlerini tehlikeye sokmak
Verb
ana paraya dokunmadan faiziyle geçinmek
Verb
sermayesinin getirdiği faiz ile yaşamak
Verb
ulusal çıkarlar
Noun, Politics-Intl. Relations
faiz getirmeyen, faiz getirisi olmayan, faizsiz
Adjective, Banking
faiz getirmeyen hesap, faizsiz
Noun, Banking
birine işine iştirak etmesini teklif etmek
Verb
parasını faize yatırmak
Verb
mirastan (bir terekedeki hakkından) vazgeçmek
Verb
işine ilgi göstermek
Verb
emlakteki bir hakkını devretmek
Verb
faiz arttırmak
Verb, Economics
faiz yükseltmek
Verb, Economics
faiz arttırmak
Verb, Economics
faiz yükseltmek
Verb, Economics
nüfuzunu birisi için kullanmak
Verb
tahakkuk etmekte olan faiz
yıllık faiz
Noun, Banking
faizi hesaplayıp bulmak
Verb
mülkiyeti başkasına ait eşya üzerinde akitten doğan yararlanma hakkı
faizi sermayeleştirmek
Verb
masrafları karşılayan faiz
memlekette adet olan faiz
mülkiyetten başka bir hak
üç yüz altmış gün üzerinden hesaplanan faiz
(US) 360 gün üzerinden hesaplanan faiz
gelecekteki beklenen çıkarlar
hayat boyu yararlanılan menfaat
mevduata faiz ödeme yerine mevduat sahibinden faiz alınması
açık pozisyon sayısı
Noun, Banking
kendi dalının dışındaki konularla ilgilenme
hesaptaki mevcut paradan fazla çekilen miktar üzerinden alınan faiz
gecikme faizi
Noun, Contract Law
sigorta edilemeyecek menfaat
üç aylık faiz
Noun, Banking
(deniz sigortası) aşırı sigorta
tahakkuk etmiş ödenmemiş faiz
hayati önemi haiz menfaatler
faiz arbitrajı (faiz oranları arasındaki farktan kâr etmek amacıyla yapılan arbitraj
faiz tahvili (öteki tahvillerin faizini ödemek için çıkarılan tahvil
borçlunun faizi nakden ödemediği zaman faiz yerine verdiği tahvil
faiz tavanları (ödenecek faiz oranına koyulan en yüksek sınır
faiz kuponu (faiz alabilmek için yırtılıp faizi ödeyecek olan kuruluşa ibraz edilen kupon
faiz farklılığı (aynı vadeli yatırımlar için iki ayrı ülkece uygulanan faiz nispetleri arasındaki fark
tahsil edilecek ve ödenecek faizler ile kredilerden alınacak faizler arasındaki fark
faiz gelirine faiz yürütülmesi
(vesayet mahkemesi) bir tereke ile ilgili bulunan şahıslar arasında o terekeyi idare hakkına ait dava
hazine bonosu veya adi hisse senedi veya benzeri senetlere ait faiz ödemesini yapması için bir bankaya verilen yetki belgesi