the cross

English-Turkish Translation

  1. haç
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

on the cross
çaprazlama, çaprazvari, köşeden köşeye.
cut the cloth on the cross: kumaşı çaprazlama kesmek.
sign of the cross
Katoliklerin haç çıkarma işareti.
take the cross
Haçlı seferine çıkmak Verb
appeal by the red cross
Kızıl Haç'ın yardım çağrısı
cross in the post
iki kişinin birbirine aynı anda mektup yazmaları Noun
cross over to the other side
karşıya geçmek Verb
cross section of the consumers
tüketicileri temsil eden kesim
cross the Atlantic
atlantik'i geçmek Verb
cross the bar
bir limana girmek Verb
cross the border
sınırı geçmek Verb
cross the channel
Manş Denizi'ni geçmek Verb
cross the floor of house
karşı partiye geçmek Verb
cross the floor of the house
karşı partiye geçmek Verb
cross the floor of the house
(Br) muhalefet partisine geçmek Verb
cross the frontier
sınır aşmak Verb
cross the frontier
sınır geçmek Verb
cross the Great Divide
ölmek.
cross the line
(gemi) ekvatoru geçmek Verb
cross the line into illegality
kanunsuz yola sapmak Verb
cross the road
yolun karşısına geçmek Verb
cross the street
sokağın karşısına geçmek Verb
cross the street
sokakta karşıya geçmek Verb
cross the street in security at a pedestrian crossing
yaya geçidinden güvenle karşıya geçmek Verb
cross the waters
nehri geçmek Verb
cross/pass the Rubicon
dönülmez karar vermek, dönülmesi olanaksız işe girişmek, bütün gemileri yakmak.
dot the i's and cross the t's
iyice bir gözden geçirmek Verb
dot the i's and cross the t's
kontrol etmek Verb
dot the i's and cross the t's
son kontrolleri yapmak Verb
dot the i's and cross the t's
son bir kez üzerinden geçmek Verb
International Committee of the Red Cross (ICRC)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi Noun
the Red Cross
Kızılhaç Noun, Organizations
to cross the picket line
gönüllü çalışmak isteyen işçinin grev gözcüsü hattından geçmesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database