twine

  1. Maritime Traffic ıspavli
  2. sicim, kınnap.
  3. sar(ıl)ma, bük(ül)me, sarılış, bükülüş.
  4. büklüm, sarım, sargı.
  5. kıvrım, dönemeç.
  6. düğüm, ipliğin karışıp dolaşması/düğümlenmesi.
  7. bükmek, kıvırmak.
  8. örmek, bükerek/sararak yapmak.
    to twine a wreath.
  9. bir arada bükmek, eğirmek.
  10. twine about/around: sar(ıl)mak.
  11. örmek, örerek süslemek.
    She twined the bridal arch with flowers.
  12. ayırmak.
Halat, urgan, kınnap ve ağ imalatı (NACE kodu: 13.94) Noun, Trades-Professions
kınnap Noun
sicim
kınnap Noun
sarmak Verb
içine sokup döndürmek.
She twined her fingers in her hair.