1. İsim mahfil
  2. İsim, Geometri daire
  3. Geometri çember, dönge.
    traffic circle: döngel yol.
  4. daire, çemberle sınırlanan alan.
  5. teker.
  6. halka, ring, hâle.
  7. Tiyatro balkon.
    dress circle: birinci balkon.
    upper circle: ikinci/üst balkon.
  8. etki alanı.
  9. devir, tam bir dönüş (süresi).
    the circle of the year.
    to come full circle: devrini tamamlamak,
    tam bir devir yapmak, (dönüp dolaşıp) başlangıç noktasına gelmek.
    The circle of the seaon has brought us again to Spring.
  10. vicious circle ile ayni anlama gelir. kısır döngü, fasit daire.
  11. grup, topluluk, meclis, mahfil.
    In political circles there is talk of war.
    in certain circles:
    bazı mahfillerde.
    She told no one outside the family circle.
  12. çevre, muhit, âlem.
    He has a large circle of friends: Geniş bir arkadaş muhiti vardır.
    inner
    circle: arkadaş muhiti.
    in theatrical circles: tiyatro muhitinde.
    well informed circles: iyi haber alan çevreler.
  13. Coğrafya enlem/boylam çemberi.
    circle of lattitude/longitude: enlem/boylam çemberi.
    Arctic circle:
    Kuzey eksenucu çemberi.
    Polar circle: Eksenucu/Kutup çemberi.
  14. Astronomi yörünge.
  15. idarî bölge, ülke.
  16. çevrelemek, çember içine almak, (etrafına) çember çizmek.
    circle the correct answer.
  17. kuşatmak, ihata etmek, (etrafını) çevirmek.
  18. etrafında dolaşmak, etrafını dolaşıp geçmek, kaçınmak, sakınmak.
    The ship carefully circled the iceberg.
iş çevreleri İsim, Ekonomi
dairesel yörünge İsim, Astrofizik
tanıdık çevresini genişletmek Fiil
kaçınılmaz sona adım adım yaklaşmak Fiil, Deyim
acı sona çok yakın olmak Fiil, Deyim
bir ayağı çukurda olmak Fiil, Deyim
ölmek üzere olmak Fiil, Deyim
nişan dairesi İsim, Askerlik
Güney Eksenucu Çemberi: 66°33' Güney enleminden geçen ve güney eksenucu bölgesinin kuzey sınırını oluşturan çember.
Kuzey Kutup dairesi
tartışmayı bir sonuca vardırmamak Fiil
yakın samimi arkadaşlar çevresinden olmak Fiil
orta yuvarlak İsim, Futbol
(a) tamamen aksi kanaate varmak, fikrini/kanaatini tamamen değiştirmek. (b) dönüp dolaşıp aynı noktaya
(başlangıca) varmak, başlangıca rücu etmek.
Modern ideas abut child raising have come to full circle to the views of our grandparents.
eş merkezli daire İsim, Ulaşım
daire çizmek Fiil
eliyle daire çizmek Fiil
eliyle daire işareti yapmak Fiil
birinci asma kat, hususî koltuklar, birinci balkon. İsim
tiyatroda birinci balkon
protokol kısmı
seçkin zümre
seçkinler çevresi
seçkinler çevresi
celestial equator
(a) aile çevresi/muhiti, aile efradı, (b) (tiyatroda) üst balkon.
halka olmak Fiil
tam devir: birtakım gelişmelerden sonra başlangıç noktasına dönen.
come full circle: devrini tamamlamak,
dönüp dolaşıp başlangıç noktasına gelmek.
It's January 1st: the year has come full circle.
Zarf
gökada çemberi: Samanyolunun merkezinden geçen çember.
daireler çizmek Fiil
büyük çember/daire: (a) merkezden geçen düzlemin küre yüzeyi ile arakesiti. (b)küre üzerinde iki noktayı birleştiren en kısa yol. İsim
aile çevresi
saat çemberi: bir gök cismi ile kutuplarda geçen düzlemle gök küresinin arakesiti. İsim
daire şeklinde
diplomatik çevrelerde
iç grup: töreler, âdetler, düşünüşler üzerinde etkili küçük toplum. İsim
dar bir çevrede yaşamak Fiil
halka yapmak Fiil
gün kuşağı: güneş ışığının havadaki buz prizmalarında yansıması sonucu ufka paralel olarak güneşin ortasından geçen beyaz kuşak. İsim
seyirci salonunun balkon altına gelen kısmı.
tam daire
eksen ucu çemberi, kutup çemberi (kuzey/güney eksen ucu çemberleri).
performansı artırmak amacıyla bir şirkette çalışanlardan küçük bir grup ile yöneticilerin düzenli aralıklarla yaptıkları toplantı
kalite çemberi
okurlar
taban dairesi. İsim
toplanarak yardım kurumlarına dikiş diken kadınlar.
küçük çember/daire, kürenin merkezinden geçmeyen bir düzlemle arakesiti. great circle İsim
çok zor/imkânsız işe girişmek.
(US) seçmen bölgesini sık sık ziyaret etmek Fiil
sık sık fikir değiştirmek Fiil
aile çevresi
tiyatro çevresi
şehir çevresi
dolaşım/trafik çemberi: yol kavşaklarında tek yönde gidilen dairesel yol. İsim
geçiş dairesi.
birim (yarıçaplı) çember. İsim
(tiyatroda) galeri İsim
(tiyatro) ikinci mevki
circle ile ayni anlama gelir. kısır döngü, fasit daire.
kısır döngü, fasit daire, devri batıl: (tanımlamada) iki terimden her birini öbürünü tanımlamak için
kullanma; (ispatlamada) ispatlanacak şeyi delil olarak gösterme.
İsim, Mantık
bir sorunu çözümlemeye uğraşırken daha beter sorunla karşılaşma. İsim
çevre edinmek Fiil
(etrafında) dönmek/dolaşmak, çember/daire çizmek, dairesel hareket yapmak, devretmek, fırdönmek.
He
circled the house. The plane circled the airport before landing. The birds circled around the air.
dolaşıp başlangıca dönmek.
daire
diyagram
arz dairesi
(Br) metro ring seferi
tanıdık çevresi
tanıdık çevresi
müşteri çevresi
arkadaş çevresi İsim
arz dairesi
tul dairesi
okuyucular çevresi
okuyucu çevresi
havaalanı pisti üzerinde tur atmak Fiil
dikkatle etrafını çevirmek Fiil
dünyayı dolaşmak Fiil
gidiş ve dönüş yolları ayrı olan gidiş-dönüş yolculuğu
muhit edinmek Fiil
birinin arkadaş çevresi dışında bulunmak Fiil
iki nokta arasındaki en kısa mesafe
uçağın dünyanın çevresinde büyük bir daire çizerek uçması
tanıdık çevresi zengin olmak Fiil
bir şehrin turunu yapmak Fiil
dar dost çevresi
fakirlik kısır döngüsü İsim, Ekonomi
yeni arkadaşlar edinmek Fiil
arkadaş çevresini genişletmek Fiil