Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) peşini bırakmamak, inatla/ısrarla izlemek/takip etmek, vazgeçmemek.
    follow up a clue: bir
    ipucunu izlemek. (b) üstelemek, teyit/tekit etmek.
    He followed up his first request by asking again a week later. (c) (sonuca/başarıya ulaş(tır)ın-caya kadar) izlemek/takip etmek.
    follow up a victory: bir zaferi sonuna kadar getirmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

follow up (a matter
arka sına düşmek Fiil
follow up a clue
bir ipucunu izlemek Fiil
follow up a letter with summons
mektup butan sonra ödeme emri göndermek Fiil
follow up a letter with summons
mektuptan sonra bir ödeme emri göndermek Fiil
follow up a matter
meseleyi takip etmek Fiil
follow up a matter
bir meseleyi takip etmek Fiil
follow up a matter
bir işi takip etmek Fiil
follow up a victory
bir zaferden iyice yararlanmak Fiil
follow up advertising
devam kampanyası İsim
follow up an advantage
bir avantajdan azami yararlanmak Fiil
follow up an advantage
fırsattan yararlanmak Fiil
follow up care
tamamlayıcı tedavi
follow up file
iş takibi dosyası İsim
follow up instruction
iş takibi talimatı
follow up invoices
faturaları takip etmek Fiil
follow up letter
tekit mektubu
follow up man
iş takipçisi
follow up on correspondence
cevap bekleyen mektupları cevaplandırmak Fiil
follow up order
iş takibi emri
follow up orders
takip emri
follow up reference
referansları kontrol etmek Fiil
follow up session
belirli bir konuda alınan mesafeyi görüşmek üzere yeniden toplanma
follow up work
takipçilik işi
follow-up
izleme, kovuşturma, takip.
follow-up
üsteleme, tayit, tekit.
follow-up
(bir şeyi) izleyen, takip eden, (bir şeyin) arkasından giden/gönderilen/yapılan.
a follow-up circular.
He needed a follow-up treatment from a specialist doctor.
follow-up
takip süreci İsim
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.