en fazla, olsa olsa, azamî.
It will take me a week, at the outside: En fazla bir haftamı alır.
en çok on dolar etmek
Fiil
birini dış görünüşüyle yargılamak
Fiil
birini dış görünüşüyle yargılamak
Fiil
en çok bir hafta kalmak
Fiil
pazarlık odası dışında olmak
Fiil
bir soruşturmanın konusu dışında kalmak
Fiil
bir kurulun görevi dışında kalmak
Fiil
birinin faaliyeti dışında kalmak
Fiil
birinin yetkisi dışında kalmak
Fiil
Ulusal Sınırlar Dışındaki İstasyonlardan İletilen Yayınların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi
İsim, Uluslararası Hukuk
bilim alanının dışında olmak
Fiil
şirket dışından
Zarf, İşletme
görev kapsamı dışında olmak
Fiil
birinin faaliyet alanı dışında kalmak
Fiil
(a) yetkisi/salâhiyeti dışında, (b) (toplum düzenine vb.) aykırı.
Murder is an act outside the pale of society. (c) (nezakete/güvenliğe/insan haklarına vb.) aykırı.
alışılmışın dışında hareket etmek
Fiil
alışılagelmişin dışında kararlar almak
Fiil
alışılmamış şekilde düşünmek
Fiil