may

English-Turkish Translation

  1. Noun Mayıs, yılın beşinci ayı
  2. -bilmek, -meli, -malı: izin, imkân, olanak, dilek vb. ifade eden yardımcı fiil.
    may I come in?
    Girebilir miyim?
    I may be wrong: Yanılmış olabilirim.
    It may rain: Yağmur yağabilir/yağması muhtemeldir.
    He may come tomorrow: (a) Belki yarın gelir, (b) Yarın gelebilir (gelmesine izin var).
    You may go: Gidebilirsin.
    It may be that … : Olabilir ki …
    May you live long: Çok yaşa!
    May they be happy: Mutlu olsunlar.
    If I may say so: Kusura bakmayın ama …
    I hope we may meet again: Umarım ki yine görüşürüz.
    He may not be hungry: Belki de acıkmamıştır (aç olmayabilir).
    I may (possibly) have done so: Öyle yapmış olabilirim.
    Run as he might he could not overtake me: Ne kadar koşsa beni yakalayamaz.
    We may/might as well stay where we are: Bulunduğumuz yerde kalsak daha iyi olur(du).
  3. yetenek/güç bildirir. Halen bu anlamda “
    can” kullanılıyor.
  4. (bkz: maiden )
  5. gençlik, hayatın ilkbaharı.
  6. 1 Mayıs şenlikleri.
  7. (bkz: hawthorn ).
  8. çiçek toplamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

offer one's opinion for what it may be worth
işe yarasın yaramasın fikrini söylemek Verb
be that as it may
her ne (hal) ise.
Ignorant as he is … : Ne kadar cahil olsa da …
come what may
ne olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun.
He decided to get university education, come what may.
your letter of 11 May
11 mayıs tarihli mektup bu bunuz
may (just) as well
istersen …
You might just as well ask for the moon as for a bicycle, because you are not getting either:
Bisiklet yerine istersen ayı iste: hiçbirini alamayacaksın.
May apple
Mayıs elması (Podophyllum peltatum): Amerikada yetişen, sarımtrak yumurta biçimindeki meyvesi yenen bir bitki. Noun
May apple
bu bitkinin meyvesi.
mandrake, Indian apple ile ayni anlama gelir. Noun
may be
olası
May Day
1 Mayıs, Bahar Bayramı.
may God find it acceptable (sb's generosity
Allah kabul etsin
may God give you abundance (said by guests after a meal)
Allah ziyade etsin
may God grant your prosperity
Allah arttırsın
may God have mercy on him (for someone dead
Allah rahmet eylesin
may God help you
Allah versin
may God not withhold it from us
Allah eksikliğini göstermesin
may God ordain it to be late (when death is mentioned
Allah gecinden versin
may God pardon his faults (said for a dead person
Allah taksiratını affetsin
may God preserve him from evil
maşallah
may God protect him from failure
Allah utandırmasın
may God protect you
Allah selamet versin
may God unite you again
Allah kavuştursun
may he go blind
kör olası!
May he rest in peace.
Mekânı cennet olsun.
May he rest in peace.
Allah rahmet eylesin.
May I be excused?
İzin verir misiniz/Müsaade eder misiniz? (Bilhassa okullarda öğrenciler helâya gitmek için bu sözlerle izin isterler).
May I come in?
Girebilir miyim?
may I have the bill please
hesap lütfen
May it bring good luck!
Hayırlı olsun.
may it bring luck
hayrını gör!
may not
(kısaltılmışı).
May queen
Bahar (bayramı) kraliçesi. Noun
May she rest in peace.
Mekânı cennet olsun.
May she rest in peace.
Allah rahmet eylesin.
may the devil take him
canı çıksın
may tree
hawthorn Noun
may well
pekâlâ … olabilir.
You may well ask: Pekâlâ sorabilirsiniz.
It may well rain before tonight:
Gece yarısından önce pekâlâ yağmur yağabilir.
May wine
ile rayihalandırılmış ve bazen içine ananas ve portakal dilimleri konularak içilen beyaz şarap. Noun
May you get no benefit from it
haram olsun !
may you live long
Allah ömürler versin
May you recover soon
geçmiş olsun !
May your shadow never grow less
! Allah feyzini daim etsin/gölgeni üstünden eksiltmesin.
may/might as well be hanged for a sheep as a lamb
cezası aynı olduğundan daha ağır suçu da işlemek.
(classroom) may I be excused?
tuvalete gidebilir miyim?
(Even) a cat may look at a king
Kimseyi hakir görme/En hakir gördüğün insanın bile bir hakkı vardır/Kendini bukadar büyük görme.
account to whom it may concern
kimin olacaksa onun hesabına
amount which may be claimed
muaccel
as may be deemed advisable
uygun bulunduğu takdirde
as may be required
durum gerektirdiği takdirde
as may be required
ihtiyaç halinde
as may be required
gerektiği zaman
as occasion may require
gerektiğinde
as occasion may require
durumun gerektireceği üzere
as the case may be
duruma göre.
as the circumstances may require
durum gerektirdiğinde
as you may well know
malum olduğu gibi
ask that a case may be heard in camera
bir davanın kapalı celsede bakılmasını talep etmek Verb
come what may ! whatever happens
ne olursa olsun ?
devil may care
delişmen
devil may care
başıboş
devil may care
pervasız
devil may care
davranışları çılgınca
evidence of conformity as may be required
sözleşmeye uygun delil
for all he may say
ne derse desin
if I may say so
tabiri caizse Adverb
if I may say so
adeta Adverb
if I may say so
deyim yerindeyse Adverb
land that may be mortgaged
ipotek edilebilir arazi
move that a case may be adjourned
bir davanın ertelenmesini talep etmek Verb
no rubbish may be dumped there
buraya çöp atılamaz
people you may know
muhtemelen tanıdığınız insanlar
Regulation on the Prevention, Extinguishing and Rescue Measures Against Fires that Start on Land, Fires that Start in the Sea, in a Port or on the Coast and may Reach the Land, and Spread, or Those that Start on the Land and May Reach the Coast, a Port or the Sea
Karada Çıkabilecek Yangınlarla, Deniz, Liman veya Kıyıda Çıkıp Karaya Ulaşabilecek ve Yayılabilecek veya
Karada Çıkıp Kıyı, Liman ve Denize Ulaşabilecek Yangınlara Karşı Alınabilecek Önleme, Söndürme ve Kurtarma Tedbirleri Hakkında Yönetmelik
Proper Name, Law
rubbish may not be dumped here
buraya çöp atılmaz
sth which one may choose or reject at will
seçmeli
that may be
olabilir
to whom it may concern
ilgili makama Adverb
to whom it may concern
ilgili şahsa
you may dismiss
gidebilirsiniz
You may have it for asking
İstiyorsan senin olsun/Dilediğin zaman senindir.
you may use my name as a reference
beni referans verebilirsiniz
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Mayıs
May Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database