rakiplerinden bir hamle önde olmak
Verb
aynı meslekten olmak
Verb
aile topluluğundan biri olmak
Verb
sarhoş olmak.
Listen to John singing! He must have (must be) one over the eight.
birinin tek desteği olmak
Verb
ailesinin tek desteği olmak
Verb
azimle girişmek, var gücüyle uğraşmak.
kendi kendinin düşmanı olmak
Verb
bağımsız, özgür/müstakil olmak, kendi kendini yönetebilmek, dilediğince hareket edebilmek, kendi başına buyruk olmak.
kendi kendinin efendisi olmak
Verb
rakipleri arkada bırakmak
Verb
zamanının ilerisinde olmak
Verb
zamanınin ilerisinde olmak
Verb
menfaatlerine sahip çıkmak
Verb
herkesin aynı fikir de olması
herkes aynı fikirde olmak
Verb
görevlerini daima yerine getirmek
Verb
öldürülmekten korkmak
Verb
ne yapacağını bilememek
Verb
kirası birikmiş olmak
Verb
borçlarını ödemede gecikmek
Verb
işinde geri geri kalmış olmak
Verb
işini yetiştirememek
Verb
işini gününe yetiştirememek
Verb
insanın idrakinin ötesinde olmak
Verb
bütçesi müsaade etmemek
Verb
zamanından önce doğmuş olmak
Verb
yaptığı teklife bağlı kalmak
Verb
söz üyle yükümlülük altına girmek
Verb
masasından bir türlü kalkamamak
Verb
kendini tamamıyla işine vermek
Verb
görevini ihmal etmek
Verb
(US) görevini ihmal etmek
Verb
kendini çocuklarına vakfetmek
Verb
işinde gayretli ve çalışkan olmak
Verb
yalnızca bir fikirin egemenliği altında olmak
Verb
tek bir fikrin egemenliği altında olmak
Verb
talihi yaver gitmemek
Verb
müşkül durumda olmak
Verb
alacaklıların istilasına uğramak
Verb
kendini tamamıyla işine vermiş olmak
Verb
kendi malının yegâne sahibi olmak
Verb
kendi malınin yegâne sahibi olmak
Verb
kendi fikir inde serbest olmak
Verb
sadaka vermede cömert olmak
Verb
görevlerini yerine getirmez olmak
Verb
bir yıllığına garantili olmak
Verb
bir yıl için garantili olmak
Verb
zararları yüzünden büyük sıkıntıya düşmek
Verb
düşünmeden içinden geldiği gibi davranmak
Verb
kiralarını ödemede gecikmek
Verb
hayatı için endişe etmek
Verb
yükümlülüklerini yerine getirmemek
Verb
(Br) bitirme sınavına girmek
Verb
(sanık) hüküm giyme (idam) tehlikesiyle karşı karşıya bulunmak
Verb
yaşamı tehlikede olmak
Verb
hal ve durumundan memnun olmak
Verb
birinin bildiği çevrede bulunmak
Verb
çevresiyle uyum içinde olmak
Verb
görevini ihmal etmek
Verb
sadece kendi işi ile uğraşmak
Verb
sadece kendi işi ile uğraşmak
Verb
kendi olanaklarıyla baş başa kalmak
Verb
yaptığı harcamalardan sorumlu tutulmak
Verb
borçluları tarafından kovuşturulmaya uğramak
Verb
hayranlığını saklamamak
Verb
şikâyetlerini saklamamak
Verb
partisine bağlı olmak
Verb
partisine bağlı olmak
Verb
kendi evinin efendisi olmak
Verb
zamanını dilediği gibi kullanmak
Verb
başarılarıyla fazla övünmemek
Verb
isteklerinde alçakgönüllü olmak
Verb
beyanlarında daha açık olmak
Verb
ifadelerinde daha açık olmak
Verb
bir ayağı çukurda olmak
Verb
bir ayağı çukurda olmak
Verb
üstüne başına dikkat etmemek
Verb
gözetme görevinde titiz davranmamak
Verb
evini satmak zorunda kalmak
Verb
(a) aynı fikirde/hemfikir olmak, uyuşmak, anlaşmak, (b) fikrinden dönmemek, sebat etmek.
kendini formunda hissetmemek
Verb
iştahını yitirmek, iştahı kaçmak, canı yemek istememek.
(a) durmadan taciz/bizar etmek, illâllah dedirtmek,
k.d. tepesine binmek, başının etini yemek.
His wife is always on his back if he comes home late: Eve geç gelirse karısı başının etini yer. (b) arka üstü/hasta yatmak.
ölüm döşeğinde olmak
Verb
(a) ayakta durmak/kalmak, yürümek, taban tepmek.
I'm on my feet all day long. (b) iyileşmek, (hastalıktan)
iyileşip ayağa kalkmak.
This medicine will soon have you on your feet again. (c) (konuşmak üzere) ayağa kalkmak.
No sooner had the question been put than he was on his feet to reply.
bir şey söylemek üzere ayağa kalkmak
Verb
bir şey söylemek üzere ayaka kalkmak
Verb
izin zni ne çıkmış olmak
Verb
(konuşmacı) ayakta konuşmak
Verb
yeniden kendi konusuna dönmek
Verb
dönüş yolculuğunda olmak
Verb
mesleğinde yükselmekte olmak
Verb
hesabında yanılmış olmak
Verb
giyim kuşamına titizlik göstermek
Verb
giysisi içinde tuhaf durmak
Verb
ödemelerini vaktinde yapmak
Verb
hak ettiği cezayı görmek
Verb
borçlarını ödemede güçlük çekmek
Verb
liyakatına göre ödüllendirilmek
Verb
yaptığı iyi işler için ödüllendirilmek
Verb
tahmininde haklı olmak
Verb
tahmininde haklı olmak
Verb
his ssilerine kapılmak
Verb
parlamentoda yerini alacağından kesinlikle emin olmak
Verb
ihtiyarlığı için tasarruf yapmak
Verb
ihtiyarlık için tasarruf yapmak
Verb
birine çıraklık yapmak
Verb
ödemelerini geç yapmak
Verb
(US) rezervlerinde açık olmak
Verb
mesleğinde ehil olmak
Verb
ilkelerine bağlı kalmak
Verb
belleğinde hâlâ canlı tutmak
Verb
işinde henüz acemi olmak
Verb
rolünü iyi ezberlemiş olmak
Verb
duygularına kapılmak
Verb
ailenin yüzkarası olmak
Verb
çıraklık dönemini tamamlamış olmak
Verb
artık hiç şansı kalmamış olmak
Verb
geleceğini umursamamak
Verb
bir elden idare edilmek
Verb
sağlığı hususunda endişeli olmak
Verb
canla başla çalışmak
Verb
uzmanlık alanı içinde olmak
Verb
birinin hilesini keşfetmek
Verb
düğüm üstüne düğüm atmak
Verb
parasını sakınmadan harcamak
Verb
bütün nişanlarını takmış olmak
Verb
konu sunu iyi bilmek
Verb
hayat hikâyesini yazmak
Verb
yediği ekmeği hak etmemek
Verb
ekmeğini hak etmemek
Verb
rezervlerinde açık olmak
Verb