bütün enerjisini bir şeye yöneltmek
Verb
ilgisini bir yere yöneltmek
Verb
ilgi alanlarını bir amaca yöneltmek
Verb
normal yollar dışında önemli ve gizli bilgi sızdırma veya aktarma yolu
Manş Denizi'ni geçmek
Verb
malları müşteriye ulaştırma yolları
Noun
gümrük vergisine tabi eşyalar getirmeyen yolculara ayrılmış geçit
limana girmek ve çıkmak için kullanılan geçit
emme kanalı
Noun, Transport
radyo telefon kanalları
Noun
perakende satış kanalı
Noun
ses kanalı
Information Technology
kanal kaptanı (üretici , toptancı ve perakendeciden oluşan dağıtım kanalının en güçlü üyesi olan üretici
kanal anlaşmazlığı (dağıtım kanalı üyeleri arasındaki uyuşmazlık
channel ile ayni anlama gelir. U demiri, oluklu demir.
şamandıra veya kazılarla işaretlenen sığ su yolu
parayı kamu harcamalarına ayırmak
Verb
Manş Denizi'nde düzenli feribot seferleri yapılan limanlar
Noun
mültecileri kampa sevk etmek
Verb
trafiği kanalize etmek
Verb
Manş Denizi altından geçen ve İngiltere'yi Avrupa'ya bağlayan tren yolu tüneli
channel ile ayni anlama gelir. palasartalar.
kalsiyum kanal blokörü
Noun, Medicine
belirli bir frekans üzerinden parazitsiz yayın haklarına sahip bir radyo istasyonu
Manş Denizi seferleri
Noun
Manş Denizi'nde gidip gelen vapur
bir akarsuyun yatağını değiştirmek
Verb
Mikro Kanal Mimarisi
Information Technology