fall to

English-Turkish Translation

  1. (a) saldırmak, üzerine atılmak, hücuma/taarruza geçmek/girişmek.
    The swordsman fell to with great
    enthusiasm. (b) yemeye başlamak.
    The girls fell to as soon as they sat down. (c) (bir işe) başlamak, girişmek, dalmak.
    I fell to thinking: Düşünceye daldım.
    Now then, fall to! Haydi, işinize! (d) görevi olmak, (görev) üzerine düşmek.
    It falls to me to thank to the speaker. (e) kendiliğinden kapanmak.
    The lid of the chest fell to.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fall to one's lot
birine kısmet olmak Verb
fall to one's share
nasip olmak Verb
fall to doing something
birşeyi yapmaya koyulmak Verb
fall to doing something
birşeyi yapmaya başlamak Verb
fall to pieces
parçalara ayrılmak Verb
fall to pieces
paramparça olmak Verb
fall to pieces
kırılmak Verb
fall to pieces
parçalanmak Verb
fall to sb
terettüp etmek Verb
fall to sb's share
birinin hissesine düşmek Verb
fall to sb's share
birinin payına düşmek Verb
fall to someone
birinin başına kalmak Verb
fall to someone
birinin görevi olmak Verb
fall to someone
birinin üstüne kalmak Verb
fall to someone
birinin sorumluluğuna girmek Verb
fall to someone
birine kalmak Verb
fall to someone
birine düşmek Verb
fall to something
birşeye başlamak Verb
fall to something
bir işe koyulmak Verb
fall to the ground
(a) başarısızlığa uğramak, pes demek, vazgeçmek, sırtı yere gelmek, yere düşmek, (b) batıl olmak, suya düşmek.
fall to work again
yeniden çalışmaya girişmek Verb
(darkness) to fall
çökmek Verb
(dice) to fall as one wants them to
zar gelmek Verb
(prices) to fall
tenezzül etmek Verb
be about to fall apart
sallanmak Verb
be inclined to fall
(fiyatlar) düşmeye yüz tutmak Verb
fall a pray to
kurban gitmek Verb
fall a prey to circumstances
şartların kurbanı olmak Verb
fall a prey to circumstances
durumun kurbanı olmak Verb
fall a prey to temptations
ayartmalara karşı yenik düşmek Verb
fall a victim to propoganda
propagandanın kurbanı olmak Verb
fall heir to
varis olmak.
fall heir to a property
bir emlaki tevarüs etmek Verb
fall heir to sth
mirasa konmak Verb
fall over backwards to do sth
özel itina göstermek Verb
fall over backwards to do sth
zahmete katlanmak Verb
fall over oneself to do sth
çaba göstermek Verb
fall over yourself to do something
birşeyi yapmaya çok hevesli olmak Verb
fall over yourself to do something
birşeyi yapmayı çok istemek Verb
fall over yourself to do something
birşeyi yapmaya can atmak Verb
fall prey to ...
...'den mağdur olmak Verb
fall prey to ...
...'in eline düşmek Verb
fall prey to ...
... kurbanı olmak Verb
fall prey to ...
...'in tuzağına düşmek Verb
fall prey to ...
...'in kurbanı olmak Verb
fall victim to
bir şeye kurban gitmek.
fall victim to
kurbanı olmak, kapılmak.
She fell victim to her desire for new clothes and found herself without money.
fall victim to someone
birinin kurbanı olmak Verb
fall victim to something
birşeyin kurbanı olmak Verb
fall victim to something
birşeye kurban gitmek Verb
have a sum put by to fall back upon
bir gün gerekir diye bir tarafa beş on kuruş koymak Verb
lead to the fall of the government
hükümetin düşmesine yol açmak Verb
manipulate the dice so that they fall as one wants them to
zar tutmak Verb
to fall in disorder
(konvoy) kafilenin düzensiz duruma düşmesi
to fall in love
abayı yakmak Verb
to fall into a trap
çürük tahtaya basmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database