inure

  1. Verb, Law hüküm ifade etmek
  2. Verb
    inure = enure to: (sıkıntıya/meşakkate/zorluğa vb.) alış(tır)mak.
    Living in the North had inure
    = enured him to cold.
  3. Verb yürürlüğe girmek, cari/yürürlükte olmak.
    Sick pay inure = enures from the first day of the sickness.
  4. Verb (yarar/fayda) sağlamak, (yararına/lehine) olmak.
    The agreement inure = enures to the benefit of the employees.
  5. (sıkıntıya/meşakkate/zorluğa vb.) alışma/alışkanlık.
  6. alışkanlık.
faydası dokunmak Verb
yaramak Verb
...'in lehine hüküm ifade etmek Verb, Law
mirasçıya intikal etmek Verb
sigorta menfaatinin bir mutemete veya sigortalı malları emanetinde bulunduran bir diğer tarafa geçmesini yasaklayan hüküm