bir kürsü başkanlığını kabul etmek
Verb
başkanlık mevkiine geçmek
Verb
berber koltuğu.
barber college: berber okulu.
barber shop: (a) berber dükkânı, (b) âhenkli.
a barbershop quartet.
berber koltuğu.
barber college: berber okulu.
barber shop: (a) berber dükkânı, (b) âhenkli.
a barbershop quartet.
yuvarlak ve yüksek arkalıklı koltuk.
başkanlığa çağrılmak
Verb
başkanlık kürsüsünü işgal etmek
Verb
başkanlık teklif edilmek
Verb
yatak arkalığı: kötürümlerin yatakta oturabilmesi için yatağa takılan ayarlanabilir arkalık.
chair bed ile ayni anlama gelir.
Noun
yönetim kurulu başkanı
Noun, Management
birini kürsüye başkanlık yapmak üzere çağırmak
Verb
koltuk: ağır, yumuşak, arkalığı alçak, kol yerleri geniş koltuk.
Noun
başkanlık makamına itaatsizlik
(eski Roma) yüksek makam sandalyesi.
bölüm başkanı
Noun, Education-Training
başkan vekili
Noun, Public Administration
(a) elektrikli sandalye (idam için kullanılır), (b) elektrikli sandalye ile idam.
boş iskemle (bir tartışmadan kaçan rakibi tanımlayan deyim)
bir tartışmadan kaçan rakibi tanımlayan deyim
yeni bir kürsü kurmak
Verb
tahliye sandalyesi
Noun, Occupational Safety
icra kurulu başkanı
Noun, Management
bir kürsüye atanmış olmak
Verb
bir kürsüyü işgal etmek
Verb
boş bir kürsüyü doldurmak
Verb
konuşmacı koltuğuna oturmak
Verb
yeni bir kürsü ihdas etmek
Verb
grup başkanı
Noun, Politics-Intl. Relations
verilmiş bir önceki bir söz yüzünden başkanlık yapmaktan engellenmek
Verb
eskiden başkan olmuş olmak
Verb
mama sandalyesi: küçük çocukların oturup yemek yedikleri, önüne yemek tepsisi takılabilen yüksek bacaklı sandalye.
Noun
arkalıksız yuvarlak tabure.
ladder-back = ladder back ile ayni anlama gelir. merdiven-arkalıklı sandalye.
katlanır sandalye
Noun, Furniture Industry
kamp sandalyesi
Noun, Furniture Industry
piknik sandalyesi
Noun, Furniture Industry
plaj sandalyesi
Noun, Furniture Industry
toplantıyı tatil etmek
Verb
başkanlıktan ayrılmak
Verb
Moris koltuğu: arkası ayarlanabilen, döşeği sabit olmayan geniş koltuk.
Noun
profesörlük teklif etmek
Verb
profesörlüğü bırakmak
Verb
açılıp kapanan portatif sandalye
arkalıklı daktilo sandalyesi
sandalyenizi yaklaştırmakıniz
profesörlüğü kabul etmemek
Verb
sandalyesinden kalkmak
Verb
salıncaklı/sallanan sandalye
Noun
sedan ile ayni anlama gelir. sedye, tahtırevan.
bir mücrimi elektrik sandalyesine göndermek
Verb
yazı tablalı koltuk
Noun, Construction
(toplantıya) başkanlık etmek, başkanlık/riyaset kürsüsüne geçmek.
leave/vacate the chair: oturuma son vermek.
başkanlık kürsüsünden çekilmek
Verb
yönetim kurulu başkanlığına seçmek
Verb
tekerlekli sakat iskemlesi
sepet örgülü hasır koltuk
tahta çubuklardan yapılmış koltuk.
arkası ve yanları yüksek koltuk.
üniversitede iktisat kürsüsü
telesiyej
Noun, Winter Sports
üniversitede ticaret kürsüsü
yönetim kurulu başkanı
Noun, Management
yönetim kurulu başkanı
Noun, Management
icra kurulu başkanı
Noun, Management
birini başkanlığa getirmek
Verb
birini başkan seçmek
Verb
sıra ile başkanlık etmek
Verb
sırası geldiğinde başkanlığı üstlenmek
Verb