Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. sandalye, iskemle.
    club chair = easy chair = arm-chair: koltuk.
    deck-chair: şezlong.
    folding-chair:
    açılır-kapanır sandalye.
    high-chair: bebeğin oturak sandalyesi.
    rocking-chair: salıncak-sandalye.
    grandfather chair: yastıklı koltuk.
    self-propelling chair = wheel chair: tekerlekli sandalye.
    chair-bed: yataklı koltuk.
    chair-borne
    argo savaşa girmeyip yazıhanede çalışan subay.
  2. makam, (iktidar anlamında) sandalye/koltuk.
  3. (profesör, yargıç vb. için) kürsü.
    He holds a chair of chemistry in that university.
  4. başkanlık sandalyesi/makamı, başkan.
    The speaker addressed the chair.
    to be in the chair =
    to occupy/fill the chair: başkanlık (makamını işgal) etmek.
  5. (bkz: electric chair ).
  6. (bkz: sedan chair ).
  7. sandalyeye oturtmak/yerleştirmek.
  8. makama geçirtmek, yetki/salâhiyet/mevki vermek.
  9. başkanlık/riyaset etmek.
    to chair a committee.
  10. omuzda taşımak, iskemlesiyle beraber kaldırıp taşımak.
    When he won the race his supporters chaired him round the field.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(armless) chair
sandalye
accept a chair
bir kürsü başkanlığını kabul etmek Fiil
address the chair
başkana hitap etmek Fiil
appeal to the chair
başkana başvurmak Fiil
assume the chair
başkan olmak Fiil
assume the chair
başkanlık mevkiine geçmek Fiil
back (of a chair
arkalık
barber chair
berber koltuğu.
barber college: berber okulu.
barber shop: (a) berber dükkânı, (b) âhenkli.

a barbershop quartet.
barber's chair
berber koltuğu.
barber college: berber okulu.
barber shop: (a) berber dükkânı, (b) âhenkli.

a barbershop quartet.
barrel chair
yuvarlak ve yüksek arkalıklı koltuk.
basket chair
hasır sandalye.
bath chair
tekerlekli sandalye.
be called to the chair
başkanlığa çağrılmak Fiil
be in the chair
başkanlık kürsüsünü işgal etmek Fiil
be offered a chair
başkanlık teklif edilmek Fiil
be voted into chair
başkanlığa seçilmek Fiil
bed chair
yatak arkalığı: kötürümlerin yatakta oturabilmesi için yatağa takılan ayarlanabilir arkalık.
chair
bed ile ayni anlama gelir.
İsim
board chair
yönetim kurulu başkanı İsim, İşletme
boatswain's chair
lostromo iskemlesi.
butterfly chair
sling chair.
call someone to the chair
birini kürsüye başkanlık yapmak üzere çağırmak Fiil
camp chair
açılır kapanır iskemle
carver chair
oymalı sofra koltuğu.
club chair
koltuk: ağır, yumuşak, arkalığı alçak, kol yerleri geniş koltuk. İsim
cockfight chair
okuma koltuğu. İsim
contempt of the chair
başkanlık makamına itaatsizlik
curule chair
(eski Roma) yüksek makam sandalyesi.
death chair
(US) elektrikli sandalye
deck chair
şezlong
department chair
bölüm başkanı İsim, Eğitim
deputy chair
başkan vekili İsim, Kamu Yönetimi
dining chair
yemek masası iskemlesi
easy chair
koltuk. İsim
easy chair

wing chair. İsim
electric chair
(a) elektrikli sandalye (idam için kullanılır), (b) elektrikli sandalye ile idam.
electrical chair
elektrik sandalyesi
empty chair
boş iskemle (bir tartışmadan kaçan rakibi tanımlayan deyim)
empty chair
boş iskemle
empty chair
bir tartışmadan kaçan rakibi tanımlayan deyim
establish a chair
kürsü açmak Fiil
establish a new chair
yeni bir kürsü kurmak Fiil
establishment of a new chair
yeni bir kürsü konulması
evacuation chair
tahliye sandalyesi İsim, İş Güvenliği
executive board chair
icra kurulu başkanı İsim, İşletme
fill a chair
bir kürsüye atanmış olmak Fiil
fill a chair
bir kürsüyü işgal etmek Fiil
fill a vacant chair
boş bir kürsüyü doldurmak Fiil
fill the (speaker's) chair
konuşmacı koltuğuna oturmak Fiil
fill the (speaker's) chair
başkanlık etmek Fiil
folding chair
açılır-kapanır iskemle.
found a chair
bir kürsü kurmak Fiil
found a new chair
yeni bir kürsü ihdas etmek Fiil
garden chair
bahçe iskemlesi
group chair
grup başkanı İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
have been prevented by a previous engagement from taking the chair
verilmiş bir önceki bir söz yüzünden başkanlık yapmaktan engellenmek Fiil
have passed the chair
eskiden başkan olmuş olmak Fiil
head chair
yüksek arkalı sandalye
high chair
mama sandalyesi: küçük çocukların oturup yemek yedikleri, önüne yemek tepsisi takılabilen yüksek bacaklı sandalye. İsim
holder of a chair
kürsü sahibi
ice-cream chair
arkalıksız yuvarlak tabure.
invalid chair
sakat koltuğu
ladder back chair
ladder-back = ladder back ile ayni anlama gelir. merdiven-arkalıklı sandalye.
Lady in the Chair
Cassiopeia İsim
lawn chair
katlanır sandalye İsim, Mobilya Sanayii
lawn chair
kamp sandalyesi İsim, Mobilya Sanayii
lawn chair
piknik sandalyesi İsim, Mobilya Sanayii
lawn chair
plaj sandalyesi İsim, Mobilya Sanayii
leave the chair
toplantıyı tatil etmek Fiil
leave the chair
oturumu kapatmak Fiil
leave the chair
başkanlıktan ayrılmak Fiil
lounge chair
şezlong
meeting chair
divan başkanı İsim, Hukuk
Morris chair
Moris koltuğu: arkası ayarlanabilen, döşeği sabit olmayan geniş koltuk. İsim
occupy the chair
kürsüyü işgal etmek Fiil
occupy the chair
başkanlık etmek Fiil
offer a chair
profesörlük teklif etmek Fiil
office chair
büro koltuğu
pass the chair
profesörlüğü bırakmak Fiil
pass the chair
başkanlığı bırakmak Fiil
pliable chair
açılıp kapanan portatif sandalye
posture chair
arkalıklı daktilo sandalyesi
presidential chair
başkanlık kürsüsü
professorial chair
profesör kürsüsü
professor's chair
profesörlük kürsüsü
pull up your chair
sandalyenizi yaklaştırmakıniz
push chair
bebek arabası İsim, Ev
refuse a chair
profesörlüğü kabul etmemek Fiil
rise from your chair
sandalyesinden kalkmak Fiil
rocking chair
salıncaklı/sallanan sandalye İsim
sedan chair
sedan ile ayni anlama gelir. sedye, tahtırevan.
send a criminal to the chair
bir mücrimi elektrik sandalyesine göndermek Fiil
settle oneself into the chair
koltuğa kurulmak Fiil
sit a chair
iskemleye oturtmak Fiil
socialism of the chair
kuramsal sosyalizm
steamer chair
güverte sandalyesi.
support the chair
başkanı desteklemek Fiil
swivel chair
döner sandalye.
tablet-arm chair
yazı tablalı koltuk İsim, İnşaat
take a chair
oturmak.
take the chair
(toplantıya) başkanlık etmek, başkanlık/riyaset kürsüsüne geçmek.
leave/vacate the chair: oturuma son vermek.
take the chair
başkan olmak.
tenure of a chair
bir kürsüyü işgal etme
the motion before the chair
verilen önerge
typist's chair
sekreter iskemlesi
vacate the chair
başkanlık kürsüsünden çekilmek Fiil
vote into the chair
yönetim kurulu başkanlığına seçmek Fiil
wheel chair
tekerlekli sakat iskemlesi
wheel chair
tekerlekli koltuk
wicker chair
sepet örgülü hasır koltuk
Windsor chair
tahta çubuklardan yapılmış koltuk.
wing chair
arkası ve yanları yüksek koltuk.
witness chair
tanık koltuğu
chair car
yolcu vagonu. İsim
chair car
parlor car İsim
chair in economics
üniversitede iktisat kürsüsü
chair lift
telesiyej İsim, Kış Sporları
chair lift
teleski
chair of commerce
üniversitede ticaret kürsüsü
chair of the board
yönetim kurulu başkanı İsim, İşletme
chair of the board of directors
yönetim kurulu başkanı İsim, İşletme
chair of the executive board
icra kurulu başkanı İsim, İşletme
chair sb
birini başkanlığa getirmek Fiil
chair sb
birini başkan seçmek Fiil
chair without arms
iskemle
take the chair according to rota
sıra ile başkanlık etmek Fiil
take the chair according to the rota
sırası geldiğinde başkanlığı üstlenmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.