Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
kill
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
öldürmek, katletmek.
to kill insects/one's enemies. The troops were shooting to kill.
Verb
yoketmek, mahvetmek, sona erdirmek, son vermek.
to kill one's hopes. to kill a proposal. The frost
DEVAMINI OKU
killed the flowers. to kill competition.
GİZLE
Verb
etkisiz hale getirmek, (etkisini) yok etmek/gidermek, dindirmek.
to kill the pain with drugs. to kill an odor.
Verb
bozmak, çalışamaz hale getirmek, durdurmak.
to kill an engine.
Verb
(zamanı) boşa geçirmek, (vakit) kaybetmek/öldürmek.
While waiting for the train, he killed the time by going for a walk.
Verb
(ıstırap/keder vb. ye) boğmak/garketmek, çok acı/ıstırap vermek, mahvetmek.
My sore foot is killing me.
+12
Verb
(zevk/heyecan/neşeden) bayılmak, kendinden geçmek, çok hoşlanmak.
His jokes really kill me
: Onun
DEVAMINI OKU
şakalarına/anlattığı fıkralara bayılıyorum.
GİZLE
Verb
(tenis) topa çok hızlı vurmak.
Verb
(hayvanı) boğazlamak, kesmek.
Verb
cinayet işlemek, adam öldürmek.
Verb
ölmek, öldürülmek.
an animal that kills esaily.
Verb
dayanılmaz/çok büyük etki yaratmak, hayran bırakmak.
dressed to kill
: herkesin dikkatini çekecek şekilde giyinmiş.
Verb, Printing
silmek, çıkarmak.
Verb
(yasa vb.) veto etmek, reddetmek.
kill a proposal/a bill in parliament.
Noun
öldürme, avlama, boğazlama, kesme.
Noun
av, avda öldürülmüş hayvan.
There was a plentiful kill. The lion didn't leave his kill until he had satisfied his hunger.
Noun
dere, ırmak, kanal, çay.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
kill one's appetite
iştah kapamak
Verb
(be) in at the kill
bir hayvanın öldürülmesinde veya mücadelenin/yarışmanın sonunda hazır (bulunmak).
be unable to kill
kıyamamak
Verb
dressed fit to kill
rüküş
dressed fit to kill
çok gösterişli giyinmiş
dressed up fit to kill
çok gösterişli bir şekilde giyinmiş.
+50
fill or kill
vadeli işlemler piyasasında
fill or kill
hemen yerine getirilecek ya da iptal edilecek bir talimat
fok fill or kill
(= doldur ya da öldür) notunun düşülmüş olması gerekir
to kill
temizlemek (argo)
Verb
to kill
harcamak (argo)
Verb
with intent to kill
öldürmek kastıyla
kill a bill
kanun tasarısını reddetmek
Verb
kill a bill in parliament
bir kanun önergesini parlamentoda başarısızlığa uğratmak
Verb
kill a man
adam vurmak
Verb
Kill a Mockingbird
Bülbülü Öldürmek
Proper Name, Cinema
kill a plot in the egg
bir suikasti hazırlık aşamasındayken akamete uğratmak
Verb
kill a proposal
bir teklifi başarısızlığa uğratmak
Verb
kill a proposal
bir öneriyi başarısızlığa uğratmak
Verb
kill a telegram
bir telgrafı iptal etmek
Verb
kill a telegram
telgrafı iptal etmek
Verb
kill a wire
bir telgrafı yeniden çekmek
Verb
kill an airplane
bir uçak düşürmek
Verb
kill an animal as a sacrifice
kurban kesmek
Verb
kill an engine
yanlış bir hareketle motoru durdurmak
Verb
kill by inches
işkence etmek
Verb
kill each other
kırışmak
Verb
kill goose that lays the golden eggs
altın yumurtlayan kazı öldürmek
Verb
kill off
hepsini öldürmek, kılıçtan geçirmek, tamamen yoketmek, kökünü kazımak, soyunu kurutmak, imha etmek.
The
DEVAMINI OKU
frost killed off most of the insect pests.
GİZLE
kill oneself
canına kıymak
Verb
kill oneself
kendini öldürmek
Verb
kill or cure remedy
şiddetli/tehlikeli ilâç/tedbir/ameliyat.
kill sb
becermek
Verb
kill sb's hopes
birinin ümitlerini kırmak
Verb
kill someone in self- defence
meşru müdafaa ile birini öldürmek
Verb
kill someone with kindness
(birisini) iyiliğe boğmak, lûtfa garketmek, aşırı nezaket/lûtufkârlık göstermek, çok minnettar bırakmak,
DEVAMINI OKU
fazla iltifatla canını sıkmak,
Brit.
(çocuğu) şımartmak.
GİZLE
kill someone with premediation
tasarlayarak öldürmek
Verb
kill someone with work
birini ölesiye çalıştırmak
Verb
kill the fatted calf
aile efradının birinin dönüşünü kutlamak.
kill the goose that laid the golden egg
goose
1
(10).
kill the goose that lays golden eggs
Altın yumurtlayan kazı kesmek. (İşini kendi eliyle bozmak).
kill the nerve of a tooth
bir dişin sinirini almak
Verb
kill time
vakit öldürmek, vaktini boşa harcamak.
kill two birds with one stone
bir taşla iki kuş vurmak.
kill with kindness
fazla üstüne düşerek zarar vermek
Verb
kill yourself laughing
çok gülmek
Verb
kill yourself laughing
gülmekten ölmek
Verb
fill or kill (fok)
hemen yerine getirilmediği takdirde bir borsa emrinin iptalini öngören borsa emri
have (one person) kill (another
öldürtmek
Verb
have someone kill or harm sb
kıydırmak
Verb
have someone kill sb
temizletmek
Verb
It wouldn't kill you to ...
...sen ölmezsin.
plan together to kill sb
birini öldürmek için birlikte plan kurmak
Verb
run out/kill the clock
oyalamaca: futbolda çok sayı yapan taraf oyuncularının fazla gol yememek veya oyunu kazanmak için topu elden bırakmamaları.
Would it kill you to ...?
...sen ölür müsün?
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder