long-term

English-Turkish Translation

  1. Adjective uzun vadeli
  2. Adjective uzun dönemli
  3. Adjective uzun süreli
  4. Adjective uzun vade
  5. Adjective uzun dönem
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

in the long term
uzun vadede Adverb
in the long term
uzun dönemde Adverb
in the short term
kısa vadede Adverb
in the short term
kısa dönemde Adverb
long term
uzun vade Noun
long term
uzun dönem Noun
short term
kısa vade Noun
short term
kısa dönem Noun
short-term
kısa vadeli Adjective
short-term
kısa dönemli Adjective
short-term
kısa süreli Adjective
short-term
kısa vade Adjective
short-term
kısa dönem Adjective
long-term (time) loan
uzun vadeli kredi
long-term benefit
uzun vadeli menfaat
long-term bonds
uzun vadeli tahviller Noun
long-term bonds
havagazı
long-term bonds
vadeleri 10 ila 40 yıl arasında değişen sanayi
long-term bonds
su şirketleri tahvilleri Noun
long-term bonds
finans
long-term bonds
elektrik
long-term borrowing
uzun vadeli borçlanma Noun, Banking
long-term borrowing
uzun vadeli kredi
long-term capital movements
uzun vadeli sermaye hareketleri Noun
long-term commitments
uzun vadeli taahhütler Noun
long-term credit
uzun vadeli kira
long-term credit
uzun vadeli kredi
long-term debt
(bilanço) uzun vadeli borçlar
long-term debt
uzun vadeli borç
long-term deposit
uzun vadeli mevduat
long-term development
uzun vadeli gelişme
long-term financial funds
uzun vadeli finansman fonu
long-term financing
uzun vadeli finansman
long-term financing funds
uzun vadeli finansman fonu
long-term growth
uzun vadeli büyüme
long-term holdings
uzun vadeli plasman
long-term insurance
uzun süreli sigorta (yangın sigortasında iki veya daha fazla yıl süreli yapılan sigorta mukavelesi
long-term insurance
uzun süreli sigorta
long-term interest rate
uzun vadeli faiz oranı
long-term interest rates
uygun vadeli faiz oranları Noun
long-term lease
uzun süreli kira sözleşmesi
long-term lease
uzun vadeli kredi
long-term lease
uzun vadeli kira
long-term liabilities
(bilanço) uzun vadeli borçlar Noun
long-term liability
uzun vadeli borç
long-term loan
uzun vadeli borç
long-term loan
uzun vadeli kredi
long-term memory
uzun süreli hafıza Noun, Psychology
long-term money
uzun vadeli para
long-term movements of capital
uzun vadeli sermaye hareketleri Noun
long-term provisions
uzun vadeli karşılıklar Noun
long-term receivables
(US) uzun vadeli alacaklar Noun
long-term savings
uzun vadeli tasarruflar Noun
long-term savings
uzun vadeli tasarrufler Noun
long-term savings deposits
vadeli tasarruf mevduatı
long-term solitary confinement
uzun süreli tecrit hapsi Noun
long-term sources
uzun vadeli finansman kaynakları Noun
long-term transactions
uzun vadeli işlemler Noun
(balance sheet) long-term liabilities
(bilanço) uzun vadeli borçlar Noun
carry forward long-term losses
(Br) (ilerideki kazançlara mahsup etmek üzere) uzun vadeli zararları ileriye nakletmek Verb
have long-term appeal
(menkul değerler) uzun vadede çekici olmak Verb
net long-term debt
uzun vadeli net borç
ordinary long-term insurance
normal ömür boyu sigorta
the long-term employees of a place
kadro
to carry forward long-term losses
uzun vadeli zararları ileriye (ilerdeki kazançlara mahsup etmek üzere) nakl
English-Turkish phrases from Zargan's own database