hardal otu
Noun, Plant Species
hardalotu
Noun, Plant Species
beklenmedik/umulmadık başarı göstermek, (yaşına/sakatlığına vb. rağmen) çok iyi yapmak/başarmak.
başarmak, istenen/beklenen sonuca ulaşmak.
azot hardalı, (ClCH
2CH
2)
2NCH
3. Zehirli, kabartıcı madde.
Hardal gazına benzeyen fakat S yerine N ihtiva eden bileşim. Kanser vb. hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Noun
hardal otu
Noun, Plant Species
hardalotu
Noun, Plant Species
iperit, dikloro dietil sülfit: (ClCH
2CH
2)
2S. Yakıcı, gözleri kör edici
ve öldürücü zehirli gaz. Sıvı halindedir.
Noun
hardal yağı: hardal tohumundan çıkarılır, sabun yapmakta kullanılır.
hardal tohumu
Noun, Food-Kitchen
tane hardal
Noun, Food-Kitchen