mustard

  1. Noun, Plant Species hardal
  2. Adjective hardal rengi
  3. Noun hardal.
  4. Noun, Botany hardal otu
    (Brassica nigra).
    black mustard: kara hardal otu
    (Brassica nigra).
    white
    mustard: ak/beyaz hardal otu
    (Brassica hirta).
    hedge mustard: yaban hardalı, çalgıcı otu
    (Sisymbrium officinale).
    leaf mustard: yaprak hardalı
    (Brassica juncea).
    wild mustard: yabani hardal
    (Brassica caber).
    mustard seed: hardal tohumu.
  5. Noun (bkz: zest ).
hardal gibi keskin
mustard (2). Noun
hardal otu Noun, Plant Species
hardalotu Noun, Plant Species
beklenmedik/umulmadık başarı göstermek, (yaşına/sakatlığına vb. rağmen) çok iyi yapmak/başarmak.
başarmak, istenen/beklenen sonuca ulaşmak.
mustard (2). Noun
azot hardalı, (ClCH2CH2)2NCH3. Zehirli, kabartıcı madde.
Hardal gazına benzeyen fakat S yerine N ihtiva eden bileşim. Kanser vb. hastalıkların tedavisinde kullanılır.
Noun
charlock Noun
hardal otu Noun, Plant Species
hardalotu Noun, Plant Species
iperit, dikloro dietil sülfit: (ClCH2CH2)2S. Yakıcı, gözleri kör edici
ve öldürücü zehirli gaz. Sıvı halindedir.
Noun
hardal yağı: hardal tohumundan çıkarılır, sabun yapmakta kullanılır.
hardal yakısı.
hardal tohumu Noun, Food-Kitchen
tane hardal Noun, Food-Kitchen