of age

  1. (yasal hakların elde edildiği) reşitlik çağı, sinni rüşt.
    to be/come of age: reşit olmak, sinni rüşte erişmek.
rüştüne kavuştuğunda
olgunluk çağına ermiş olmak Verb
yaş sırasına göre terfi ettirilmek Verb
yaş nedeniyle
reşit olmak Verb
erişkinlik yaşına gelmek Verb
çağ atlamak Verb
erişkinliğe ulaşmak Verb
yetişkin olmak Verb
ileri düzeye ulaşmak Verb
başarıya ulaşmak Verb
rüştüne varış
reşit olma
rüştüne kavuşma
birinin rüştünü ilan etmek Verb
yaş ça ehil olma
yaşça ehil olma
yaş ehliyeti
kocamışlık
yaş grubu
yaş sırasına göre
yaş haddi
yaş olgunluğu
asgari yaş
yaş ayrıcalığı
yaş ayrıcalığı
yaş yüzünden emekliye ayrılma
bir kimseye yaşın verdiği otorite
yaşın verdiği ağırlık
yaş farkı gözetmeksizin
nüfusun yaş grubu
alacakların vadesi Noun
seçilme yaşı Noun, Politics-Intl. Relations
reşit olma yaşı
rüşt yaşı
cinsel serbestlik yaşı: bir kızın evlenmeye ve cinsî münasebete rıza göstermeye ehil olduğu yaş. Noun
(yasal hakların elde edildiği) reşitlik çağı, sinni rüşt.
to be/come of age: reşit olmak, sinni rüşte erişmek.
sorumluluk yaşı: bir kimsenin eylemlerinden yasal olarak sorumlu olduğu yaş.
Aydınlanma Çağı Noun, Politics-Intl. Relations
giriş yaşı
giriş yaşı (sabit kıymetlerin süreleri için
Cahiliye Proper Name, Religion-Faith
masumiyet çağı Noun
rüşt yaşı
reşit olma yaşı Noun, Law
reşit olma çağı
olgunluk çağı
yedi yaşından küçük
rasyonel çağ: tarihte dinsel, toplumsal ve felsefî sorunları akla dayanarak eleştirme yolu ile çözme eğiliminin hâkim olduğu çağ. Noun
emeklilik yaşı
altmışına gelmek Verb
baharında olmak Verb
imza atmaya ehliyeti olacak yaşta olmak Verb
askerlik çağına gelmiş olmak Verb
çağın gururu olmak Verb
yaşı gereği
Dul ve Yetim Sigortası Noun
oy kullanma yaşına gelmek Verb
oy kullanma yaşına gelme
yaşlılıktan ölmek Verb
yaş farkı
Buz Devri: Dinozorların Şafağı Noun, Cinema
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı Proper Name, Cinema
bir çağın büyük kafaları Noun
evlenmeye müsaade edilen kanuni yaş
yaşlılık izleri Noun
yaşlıca
erişkin
büyük insan
evlenebilir yaşta
yirmi bir yaşına girmiş
ergenlik çağında
evlenme yaşı
olgun yaşta
kolay etkilenilen yaşta
öğür
yaşı tahmin edilemez
çalışma yaşı
çalışma çağında Adjective, Employment
reşit ve ceza ehliyeti olan kişi
reşit ve ceza ehliyeti (temyiz kudreti) olan kişi
çağının ruhunun temsilcisi olmak Verb
(Br) 60 yaşından sonra başlayan yaşlılık sigortası yaptırmak Verb
yaşlılığın zayıflığı
reşit kadın