olimpik yüzme havuzu
Noun, Sports
kaynaklarını bir araya getirmek
Verb
havuz locası
Noun, Tourism
havuz başı çardak
Noun, Tourism
yarı olimpik yüzme havuzu
Noun, Sports
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK)
Noun
iflas fonu (cari muhataralar karşılığı
(borsa) fiyatların düşmesi (yükselmesi) spekülasyonu
spekülasyon amacıyla bir araya gelenler
yatırım yapanın hangi emlakların alınacağını bilmediği bir kooperatife yatırılan paraların söz konusu olduğu yatırım programı
ortak bir girişimdeki yöneticilerin sınırsız yetkisi
borsada fiyat yükseltme grubu
oto-imece: otomobil sahiplerinin anlaşarak her gün sıra ile birinin kendi arabası ile bütün arkadaşlarını taşıması.
Noun
alçak/âdi/rezil/pespaye tutum/davranış.
Noun
başkaları tarafından menkul değerler veya emtia satın almak üzere yetki verilen kimselerden oluşan grup
sonsuzluk havuzu
Noun, Architecture
(US) kriz zamanlarında borsa simsarları için kurulan banka konsorsiyumu
(US) bir kriz durumunda başvurulan bankalar grubu
taşıt deposu: gerekince görevli personelin kullanması için toplu olarak bir yerde bulundurulan taşıtlar (askerî taşıtlar vb.).
Noun
olimpik yüzme havuzu
Noun, Sports
çocuk havuzu, çocukların oynaması için yapılmış sığ havuz.
patent havuzu
Noun, Competition Law
(US) birden çok sanayinin ortak kullandıkları emeklilik fonu
birçok sekreterin bir arada oturması
bir çok sekreterin birarada oturması
bellek havuzu
Information Technology
tesadüfi örnekleme kuramına dayalı
başka bir'böl ve ele geçir'türü
devralmayı amaçlayan şirketin hedef şirket hissedarlarını gruplara bölmesi
şirketi devralma teklifini kabul etmeleri düşüncesiyle
daktilo yazanların hep bir arada bulunduğu oda
daktilo yazanların hep birarada bulunduğu oda
çocuk havuzu, çocukların oynaması için yapılmış sığ havuz.
aynı ticaret konusu ile uğraşan türlü kişi veya firmalar arasında rekabeti kaldırmak
Verb
fiyatları kontrol altında tutmak için yapılan anlaşma
toplu nakliyat (bir bölgede birden fazla perakendeciye aynı marka malı taşıyan yük vagonu
ortaklaşa masraf görmek
Verb
ipotekleri birleştirmek
Verb
masrafların ortak karşılanması
yol üzerindeki su birikintileri
Noun
konsorsiyum aracılığıyla destek alımı
ortak trafik politikası uygulamak
Verb
piyasada bunları sizinkinden daha yüksek fiyatla satın alacak birinin her zaman bulunacağı kuramı
(US) aşırı fiyatlı menkul kıymetler satın alındığında