fikirlerini kâğıda çiziktirmek
Verb
başını pencereden dışarı çıkarmak
Verb
saatini rehne vermek
Verb
meşrubat
Noun, Food-Kitchen
küçük boyda gazetelere özgü haber sunuculuğu ve tekniğinin büyük'ciddi'gazeteler tarafından kullanılması
meşrubat
Noun, Food-Kitchen
şişenin mantarını patlatarak çıkarmak
Verb
kasayı zorlayarak açmak
Verb
popüler sanat: karikatür ve ilân resimleri.
Noun
bir yere çabucak sokarak gizlemek
Verb
gözleri fal taşı gibi açılmış
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top.
Noun
(a) uğrayıvermek, girivermek, dalıvermek.
I've just popped in to return your book. (b) ateş etmek,
(ateş edip) vurmak.
He's popping at the rabbits in the field.
şişe mantarının çıkarken yaptığı ses
(a) birden gitmek, savuşmak, sıvışmak, (b) ölüvermek, nalları dikmek, gürleyip gitmek, (c) vurmak, (d)
öfke ile/düşünmeden konuşmak, atıp tutmak.
dışarı fırlamak/çıkmak, pörtlemek, (faltaşı gibi) açılmak.
Her eyes almost popped out with excitement. He just popped out for a few minutes.
bakkala kadar gitmek
Verb
bir şeyi çekmeceye gizlemek
Verb
zuhur etmek, birden oluvermek/meydana gelmek/vaki olmak, çıkıvermek, sipsivri çıkmak.
açılır menü
Information Technology
beliren ileti
Information Technology
şehre kadar uzanıvermek
Verb
karı-koca ya da ailenin sahip olduğu ve yönettiği küçük ticarethane