(a) aklına/kafasına koymak, tasarlamak, niyetlenmek, (b) aklına esmek, düşüncesiz iş yapmak, (c) kavramak,
anlamak, kafasına sokmak.
(yapacağım diye) tutturmak, kafasına/aklına koymak, meram etmek, azmetmek.
gözönünde tutmak, hesaba katmak, nazarı itibara almak.
You must take account of difficult circumstances.
gözönünde bulundurmak/tutmak, nazarı itibara almak, hesaba katmak, üzerinde düşünmek.
Your teacher willl take your recent illness into consideration when judging your examination.
gözaltına almak
Verb, Law
bir faktörü dikkate almak
Verb
bir unsuru dikkate almak
Verb
bir faktörü dikkate almak
Verb
göstericileri gözaltına almak
Verb
(bir şey yapmak) aklına esmek.
hayatını tehlikeye atmak
Verb
birini tehlikeli sulara çekmek
Verb
birine sırlarını açmak
Verb
birini çalıştırmak üzere yanına almak
Verb
birini ortaklığa kabul etmek
Verb
birşeyi dikkate almak
Verb
birşeyi hesaba katmak
Verb
birşeyi göz önüne almak
Verb
birşeyi gözönünde bulundurmak
Verb
birşeyi nazar-ı itibara almak
Verb
birşeyi gözönünde tutmak
Verb
hakkını kendi eliyle almak, bizzat ihkakı hak etmek, öç almak.
kanunu kendi eline almak
Verb
adaleti kendi eline almak
Verb