the land

English-Turkish Translation

  1. (a) kır, kırsal bölge, (b) tarım, çiftçilik.
    back to the land: tarıma/toprağa dönüş.
    Many workers
    left the land for jobs in town.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be attached to the land
toprağa bağlı olmak Verb
be subject to the law of the land
ülkenin kanunlarına tabi olmak Verb
be subject to the law of the land
ülkenin kanununa tabi olmak Verb
bear with the land
(gemi) karaya doğru gitmek Verb
bear with the land
karaya doğru yol almak Verb
close with the land
geminin karaya yaklaşması
covenants held to touch and concern the land
ayni sonuçları olan sözleşmeler Noun
drift from the land
denizde açığa sürüklenme
encroach upon the land
(denizin) toprağa sızmak Verb
exhaust the land
toprağı aşırı derecede işletmek Verb
law of the land
bir ülkenin hukuk normları Noun
law of the land
memleketin hukuk normları Noun
lay of the land
genel durum, koşullar, şerait, vaziyet, ahvali umumiye.
Brit.:
lie of the land.
lay the land
rotayı karaya doğru çevirmek Verb
live off the fat of the land
herşeyin en iyisine sahip olmak, sütün kaymağını yemek, tam bir refah içinde yaşamak.
live on the fat of the land
her şeyin iyisi ile geçinmek Verb
scour the invaders from the land
istilacıları topraklardan temizlemek Verb
the lie of the land
lay of the land
the ocean's steady usurpation of the land
okyanusun karayı muntazaman yemesi
work on the land
rençperlik etmek Verb
work the land
toprağı işlemek Verb
work the land
toprağı ekip biçmek Verb
extract from the land register
tapu sicili örneği
flow the land in summer
yazın toprağı su basmak Verb
give the land a wide berth!
kıyıdan açık geçiniz !” uyarısı
How the land lies
İşler nasıl?
See/find out how the land lies: İşlerin nasıl olduğunu araştırmak, zemin yoklamak, ağzını aramak.
in the land of living
sağ, hayatta.
inspect the land register
tapuyu incelemek Verb
keep the land aboard
kıyı kıyı gitmek Verb
know how the land lies
işlerin ne şekil alacağını görmek Verb
know how the land lies
işlerin ne şekil alacağını bilmek
lay the land waste
toprağı yakıp yıkmak Verb
notice in the land register
(Br) tapu kaydı
office of the land registry
(Br) Tapu Dairesi
raise the land next morning
yarın karaya ulaşmak Verb
register a lien with the land registry
(tapuya) şerh düşmek, (tapuya) şerh koymak Verb, Law
register an encumbrance with the land registry
(tapuya) şerh düşmek, (tapuya) şerh koymak Verb, Law
registered with the land registry
tapuda kayıtlı Adjective
search the land register
tapu sicilini incelemek Verb
see how the land lies
işlerin nasıl gelişeceğini görmek Verb
see how the land lies
durumun ne olduğunu anlamak Verb
(real estate) registered at the Land Registry
tapulu
carry the war in the enemy's land
savaşı düşman topraklarına götürmek Verb
encroachment made by the sea upon land
s denizin karayı yavaş yavaş istilası
enhance the value of land
arsanın değerini artırmak Verb
estimate the productive capacity of land
arazinin verimlilik kapasitesini tahmin etmek Verb
estimate the value of land
arazinin değerini biçmek Verb
gain land from the sea
denizden kara parçası kazanmak Verb
join an island with the main land
bir adayı karaya bağlamak Verb
Land of the Free
Özgürlükler Ülkesi Noun
land on the sea
denize inmek Verb
land someone at the station
birini istasyonda indirmek Verb
land someone with the expenses
birine masrafları yüklemek Verb
Law Concerning the Principles Applicable to Explosives and Suspicious Objects Detected on Sea and Land
Denizlerde ve Yurt Yüzeyinde Görülen Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlere Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanun Proper Name, Law
Law on the Protection and Security of Land Borders
Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği Hakkında Kanun Proper Name, Law
Protocol Against the Smuggling of Migrants by Land, Sea, and Air
Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol Proper Name, Law
recover land from the sea
denizi doldurarak toprak kazanmak Verb
Regulation on the Prevention, Extinguishing and Rescue Measures Against Fires that Start on Land, Fires that Start in the Sea, in a Port or on the Coast and may Reach the Land, and Spread, or Those that Start on the Land and May Reach the Coast, a Port or the Sea
Karada Çıkabilecek Yangınlarla, Deniz, Liman veya Kıyıda Çıkıp Karaya Ulaşabilecek ve Yayılabilecek veya
Karada Çıkıp Kıyı, Liman ve Denize Ulaşabilecek Yangınlara Karşı Alınabilecek Önleme, Söndürme ve Kurtarma Tedbirleri Hakkında Yönetmelik
Proper Name, Law
The Promised Land
Arz-ı Mevud Proper Name, Religion-Faith
English-Turkish phrases from Zargan's own database